Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/19212 E. 2018/16295 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19212
KARAR NO : 2018/16295
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısı’nın, temyiz talebinin hırsızlık suçuna yönelik olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa, müştekinin beyanına ve dosya içeriğine göre; sanığın, olay günü hoparlörü alıp götürdüğü sırada, müştekinin annesinin haber vermesi üzerine, müşteki tarafından, hoparlörü hakimiyet alanına geçiremeden, eşyanın çalındığı yerden yaklaşık 50 metre ileride yakalandığı, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığının anlaşılması karşısında; tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin ancak suçun tamamlanmasından sonra uygulanabileceği, somut olayda müştekinin herhangi bir eşyası çalınmadığına ve hırsızlık suçu teşebbüs aşamasında kaldığına göre, suça teşebbüs ile etkin pişmanlık hükümlerinin bir arada uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, TCK’nın 168/1, 62, 50/1-a, 52. maddelerine ilişkin bölümlerin hükümden çıkarılarak, hüküm fıkrasının cezanın hesaplanmasına ilişkin bölüme, TCK’nın 142/2-h ve 35.maddesi belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın neticeten “2 yıl 1 ay” hapis ile cezalandırılmasına cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.