Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/19157 E. 2018/16287 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/19157
KARAR NO : 2018/16287
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararı kapsam ve içerik itibarıyla, sanık hakkında mükerrirlik uygulamasına esas alınan ilam kararda belirtilmemiş ise de, mahkemece tekerrür iradesi ortaya konulmuş olması nedeniyle, tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’un temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında katılanlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçlarından ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık …’ın fikir ve eylem birliği içerisinde suça katıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 37. maddesi yerine TCK’nın 39. maddesi ile uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından, sanık hakkında mükerrirlik uygulamasına esas alınan ilam kararda belirtilmemiş ise de, mahkemece tekerrür iradesi ortaya konulmuş olması nedeniyle, tekerrüre esas alınacak ilamın infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Soruşturma aşamasında atanan müdafii ücreti zorunlu kamu masrafı niteliğinde olduğu halde müdafiiye ödenen 188,00 TL’nin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
2-Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 188,00 TL müdafii ücretine ilişkin bölümün çıkartılması, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden bütünüyle çıkarılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı doğrultusunda yürürlükte bulunan TCK’nın 53. maddesinin sanık hakkında uygulanmasına” cümlesinin yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.