Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/18863 E. 2018/16928 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18863
KARAR NO : 2018/16928
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mağdur …’e yönelik teşebbüste kaldığı düşünülen hırsızlık eylemi sebebi ile zamanaşımı süresi içerisinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa’nın 9. maddesi ile değişik 35/2. maddesine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese Kanun’un gösterdiği usullere uygun bir tebligat yapılmış olması ve muhatabın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin de tespit edilememesinin gerektiği, aksi halde aynı Kanun’un 35. maddesine göre tebligat yapılmasının mümkün olmadığı, sanık …’in yokluğunda verilen kararın, sanığın MERNİS adresinin olup olmadığı mahkemece araştırılmadan, daha önce Kanun’un gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmamış adresine aynı Kanun’un 35. maddesine göre yapılan tebligat işlemleri usulüne uygun olmaması sebebiyle geçersiz olduğundan, sanık …’in verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabulü ile yapılan incelemede;
Dosya kapsamında diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanlar …, … ve …’ya karşı Cihanbeyli’de işlendiği iddia edilen eylemler ile ilgili olarak sanıkların suç tarihinde Cihanbeyli’de bulunup bulunmadıklarının tespiti amacı ile kullandıkları mobil telefonların baz istasyonu ve arama kaydını gösteren HTS raporlarının istenip bu hususun açığa kavuşturulması,
2-Suçta kullanıldığı iddia edilen ve Kırşehir’de yakalanan aracın sahibi veya zilyedine gerçek plakalı aracın Ankara’da bulunuyor olması karşısında; suç tarihinde Cihanbeyli’ye gidişe dair kamera kayıtları gösterilerek Cihanbeyli’ye gitme durumunun açıklığa kavuşturulması,
3-Teşebbüs aşamasında kalıp dava konusu yapılmayan …’e yönelik eylemin tanığı olan mağdur ile birlikte … ve … isimli tanıkların tarif ettikleri eşkal ile sanıkların fiziki durumlarının benzeşip benzeşmediğinin bilirkişi marifeti ile veya resen mahkemece denetime elverişli şekilde açığa kavuşturulması ayrıca tanık …’ın beyanında geçen mavi renkli Kartal marka aracın kaputuna sopa ile vurma şeklindeki anlatımı karşısında suçta kullanılan aracın temini mümkün ise incelenip vurulan yerde iz oluşup oluşmadığı, iz kalıp kalmadığının tespiti ile sonuçlarına göre deliller tartışılıp sonucuna göre hüküm kurulması yerine yazılı şekilde mahkumiyet kurulması,
4-Kabule göre de;
Kolluk tarafından düzenlenen 04/09/2013 tarihli olay ve araştırma tutanağına göre, suça konu aracın Tavşançalı’dan 03/09/2013 günü saat 18:49 sıralarında ilçeye giriş yaptığı ve yine 04/09/2013 günü saat 05.10 sıralarında ilçe istikametinden Ankara istikametine doğru çıkış yaptığının tespit edilmesi ile UYAP kayıtlarına göre olay güneş batış saatinin 18.19 olduğu, yaz saati uygulaması gereği 20:19 dan itibaren gece sayılması gerektiği, ertesi gün güneş doğuş saatinin ise 05.16 olduğu ve yaz saati uygulaması gereği 05.16’ya kadar gece kabul edilmesi gerektiği, katılan …’nın saat 00.00’a kadar dışarıda olduğu ve olayın bu saatten sonra gece sayılan zaman dilimi içerisinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği ancak; katılanlar …’ya ve …’ye yönelik eylemlerin meydana geldiği saatin net olarak tespit edilememesi nedeniyle mevcut durumun sanıklar lehine yorumlanarak olayların gündüz sayılan zaman diliminde gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; bu husus gözetilmeden, sanıklar hakkında katılanlar …’ya ve …’ye yönelik eylemleri nedeni ile kurulan hükümlerde TCK’nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
5-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
6-Sanık … hakkında mükerrirlik uygulamasına esas alınan ilamın kararda belirtilmemesi, ve mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 1 yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve …’in temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 25/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.