Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/18304 E. 2018/15831 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18304
KARAR NO : 2018/15831
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2016/939 Esas, 2016/465 Karar ve 06.12.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere; savunmasını bizzat yapacağını beyan eden ve kendisine müdafii atanması talebinde bulunmayan sanığın, gece vakti işlediği iddia olunan, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçu için 5237 sayılı TCK’nın 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesiyle değişik 142/2-h maddesinde temel cezanın alt sınırının beş yıl hapis olarak öngörülmesi ve cezanın belirli bir oranda artırılmasına ilişkin TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen nitelikli halin, 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii görevlendirilmesinde esas alınması gereken hapis cezasının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı cihetle, yerel mahkemece sanığa zorunlu müdafii görevlendirmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usûl ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, mağdur ile aynı apartmanda yaşadığı ve ortak kullanım alanı olan kilerde bulunan ve yine ortak kullanılan çelik kasadan ziynet eşyaların çalınması şeklindeki eyleminin ve mağdurun, sanık yeğeni hakkında şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 167/2. maddesindeki şahsi cezasızlık sebebinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında kurulan hükümde, suçun gece vakti işlenmesi sebebiyle ceza artırılırken uygulama maddesinin gösterilmemesi,
3-Sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 142/2-h, 143, 168/1. maddeleri uygulaması ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedildikten sonra TCK’nın 62. maddesinden 1/6 arttırım yapıldığında netice cezanın 2 yıl 1 ay yerine hatalı hesaplama yapılarak 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.