Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/18187 E. 2016/12750 K. 05.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18187
KARAR NO : 2016/12750
KARAR TARİHİ : 05.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararaların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık …’nin 29.09.2016 tarihli dilekçesiyle cezasının onanmasını talep etmesi ve bu talebinin temyizden vazgeçme olarak kabul edilmesi karşısında, dosyanın incelenmeksizin yerine iadesinin sağlanması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Sanıklar … ve … haklarında katılan …’e yönelik hırsızlık ve mala zarar verme; katılan …’a karşı ise mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.11.2016 tarih, 2016/950-436 E-K. sayılı kararı gereğince 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h ve 143. maddelerinin birlikte uygulanması halinde müdafi bulundurulması zorunlu olmadığından, tebliğnamede sanık …’a zorunlu müdafi atanmadığı gerekçesiyle bozma talep eden (1) nolu düşünceye iştirak edilmemiştir.
Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca sanıklar hakkında temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması ile sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas alınabilecek mahkumiyetleri içinde en ağırı olan Enez Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.03.2013 gün, 2008/91 Esas ve 2013/84 Karar sayılı kararına konu kesinleşme tarihi 04.11.2014 olan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi hususları, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık … ve müdafii ile sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
3-Sanıklar … ve … haklarında katılanlar … ve …’a karşı işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanık …’ın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas alınabilecek mahkumiyetleri içinde en ağırı olan Enez Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07.03.2013 gün, 2008/91 Esas ve 2013/84 Karar sayılı kararına konu kesinleşme tarihi 04.11.2014 olan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıklara ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede açıkça talep edilmeyen 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesine aykırı davranılması,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve müdafii ile sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.