Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/18022 E. 2018/15957 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/18022
KARAR NO : 2018/15957
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, iş yeri dokunulmazlığının ihlali

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanık … Tok müdafiinin sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2013 gün, 2011/137 Esas ve 2013/58 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, aynı davada yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkum olan sanık hakkında, müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat ettiği suç açısından da vekalet ücretine hükmedilmesine gerek olmadığı, aynı dava kapsamında katılana yönelik bir kısım eylemlerinden ötürü ceza alan sanık lehine, aynı katılana yönelik diğer eylemleri nedeniyle verilen beraat kararı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik sanık … Tok müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, usul ve yasaya uygun ve de takdire dayalı bulunan beraat hükmünün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık … Tok hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
1-Kovuşturma aşamasında dinlenen tanık …’in beyanıyla çelişen sanık …’un talimatla alınan savunmasında, “Temyiz dışı ve suça konu eşyalardan bir kısmının adli arama işlemi sırasında ailesi tarafından kolluk görevlilerine teslim edilen suça sürüklenen çocuk Mesut Zararsız’ın kendisine 2 tane 100’lük Telsim, 1 tane 250 Telsim kart verdiğini, kendisinin de bu kartları petrol istasyonuna bıraktığını” şekliyle tevilli ikrarını içeren beyanı dikkate alındığında, sanığın eyleminin atılı 6545 sayılı Yasa’nın 62. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki TCK’nın 142/2-d,143. maddeleri kapsamında kalan hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek TCK’nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık … Tok hakkında TCK’nın 142/2-d,143, 116/4. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile 26/11/2008 tarihli iddiamamenin düzenlendiği, sanığın suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan cezalandırılması için açılmış bir kamu davasının bulunmadığının anlaşılması karşısında; ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 06/05/2014 tarih, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 sayılı kararında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” şeklindeki düzenlemeye göre, hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan açılmış dava bulunmayan ve iddianamede anlatılış tarzına göre unsurları gösterilmeyen suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan birleştirme talepli kamu davası açılması sağlanıp bu dosya ile birleştirildikten sonra hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Uyulan bozma ilamı sonrası katılan …’un zarara karşı yapılan kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorulmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının korunmasına, 11/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.