Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/17427 E. 2018/15603 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17427
KARAR NO : 2018/15603
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL’den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
B-Sanık hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
1-İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunda; katılan kurum temsilcisinin duruşmada verdiği beyanında; fabrikanın suç tarihi itibarıyla faaliyette bulunmadığını bildirmesi karşısında; unsurları oluşmayan iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Hırsızlık suçunda; dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
-Katılan kurum temsilcisinin duruşmada verdiği beyanında; fabrikanın suç tarihi itibarıyla kapılarının bulunmadığını bildirmesi karşısında; mahallinde keşif yapılarak olay tarihi itibarıyla hırsızlığa konu yerin bina vasfının olup olmadığının, etrafının tamamının çevrili olup olmadığının, etrafı çevrili ise kapısının kilitli olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra; bina veya eklenti vasfı varsa TCK’nın 142/1-b maddesinde düzenlenen suçu, bina veya eklenti vasfı yoksa TCK’nın 141/1 maddesi maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağının düşünülmemesi,
-TCK’nın 141/1 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu sonucuna varılırsa; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca; ”Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 04.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.