Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/17335 E. 2018/16553 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17335
KARAR NO : 2018/16553
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçuna yönelik kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda yer alan en ağır cezayı içeren hükümlülüğün 5237 sayılı TCK nın 106/1-1 maddesine ilişkin olduğu; bu suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibari ile infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarına yönelik kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın 12.06.2014 tarihli celsede, katılan tarafından bildirilen toplam 5.000,00 TL’lik zararın 810,00 TL kısmını giderdiğini beyan etmesine göre; katılandan, sanık hakkında kısmi iade nedeni ile etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasına muvafakatı bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre sanığın cezasından 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesi uyarınca indirim yapılıp yapılmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan ilamda yer alan en ağır cezayı içeren hükümlülüğün 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1 maddesine ilişkin olduğu; bu suçun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hangi mahkûmiyeti esas alınarak tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılması zorunluluğu,
3-Müsaderesine karar verilen Adli Emanette kayıtlı eşyaların soba kovası içinden çıkarılan yanmış vaziyette, suça konu bir kısım malzemeler olduğunun anlaşılmasına göre bu malzemelerin imhasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.