Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/17053 E. 2018/15791 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/17053
KARAR NO : 2018/15791
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-e maddesine konu hırsızlık suçunun “2 yıldan 5 yıla kadar hapis” cezasını gerektirdiği, suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 142. maddesinde yapılan değişiklik ile söz konusu suçun cezasının “3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası” olarak değiştirildiği, söz konusu değişiklik sanık aleyhine olduğundan 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesinin “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” şeklindeki amir hükmüne göre suç tarihine göre lehe olan yasal hükümlerin uygulanarak temel cezanın asgari hadden belirlenmek istenmesi halinde 2 yıl hapis cezasının temel ceza olarak belirlenmesi gerekirken hükümde “Takdiren asgari hadden ceza tertibi yoluna gidilmesi” denmesine rağmen 3 yıl hapis cezasının temel ceza olarak belirlenerek sanık hakkında fazla cezaya hükmedilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.