Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/15519 E. 2018/16916 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/15519
KARAR NO : 2018/16916
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında müştekiler … ve …’na yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümler açısından yapılan incelemede;
Müştekiler … ve …‘a yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerde verilen cezaların ilgili kanun gereğince paraya çevrildiği, taksit miktar ve aralığı gösterildiği ayrıca her bir taksitin ne miktarda olacağı hususunun da belirtildiği ancak taksit miktarlarında miktarın küsürat kısmının yazılmadığı ve bunun infaz aşamasında çözülebilecek bir husus olduğu gözönüne alınarak bozma sebebi yapılmamıştır.
Müşteki …’na yönelik hırsızlığa teşebbüs suçunun, müştekinin kullandığı plakalı minibüs içerisinden, müşteki …’a yönelik hırsızlık suçunun ise plakalı minibüs içerisinden gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında, ortaya çıkan iki hırsızlık suçunun vücut bulduğu dolayısıyla tek bir suçdan bahsedilemeyeceğinden tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin , tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hüküm açısından yapılan incelemede;
1-Müşteki …’ın plakalı, şoförlüğünü yaptığı aracı 16.03.2014 tarihinde park ettiğini, bu araç içerisinden adına kayıtlı 05312976850 numaralı SİM kart bulunan, İMEİ nosunu bilmediği NOKİA marka bas konus olarak kullandıkları cep telefonunun çalındığını ve bir gün sonra arabayı park ettiği yerdeki başka araçlardan hırsızlık yapan sanığın yakalandığını öğrendiğinden bahisle cep telefonunun da sanık tarafından çalındığını düşündüğünü beyan ederek şikayette bulunduğu, kovuşturma aşamasında ise, bas konuş diye tabir edilen telsiz cihazının çalındığını, polise gittiğinde cihazın bulunduğunu anlattığı, kendi cihazının karakolda olduğunu, ancak İMEI nosunu bilmediğinden iade edilmediğini, halen karakolda olduğunu, zararının karşılanmadığını ifade ettiği ve dosya içerisindeki 17.03.2014 tarihli olay tutanak içeriğine göre de müştekinin aracından gerçekleşen hırsızlık suçuna yönelik bir tespit bulunmadığı, ancak sanığın üst aramasında NOKİA bir cep telefonu bulunduğunun tespit edildiği yine sanığın aşamalardaki beyanında suçu kabul etmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde, müştekinin çalınan cep telefonu veya bas konuş cihazı olarak bahsettiği iletişim aracının ne suretle ele geçirildiği araştırılmadan, çalınan iletişim aracının tutanakta İMEI nosu belirtilen cep telefonu olup olmadığının tespitinin ve teşhisinin yapıldığına ilişkin tutanak dosya içerisine alınmadan veya böyle bir teşhis yaptırılmadan, müştekiye yönelik hırsızlık suçuna ilişkin herhangi bir olay tutanağı ya da olay yeri inceleme raporu olup olmadığı ilgili kolluk biriminden araştırılmadan, sanığın hukuki durumu değerlendirilerek eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında hırsızlık suçu sebebiyle hüküm kurulurken gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtlar karar yerinde açıklanıp tartışılmadan 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesiyle uygulama yapılması,
3-Sanık hakkında her ne kadar karakolda olduğu ve teslim edilmesinin sanıkla ilgisi olmadığından bahisle etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasına karar verilmişse de suça konu eşyanın ne suretle ele geçirildiği açıklığa kavuşturulmadan 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 25.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.