Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/13369 E. 2018/14013 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/13369
KARAR NO : 2018/14013
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince sanık …’ın temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
2)Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın “Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Somut olayda, müştekinin ikametinden 6.000,00 TL değerinde muhtelif eşyalar çalındığının anlaşılması karşısında, hırsızlık suçundan çalınan eşyanın değeri, sanığın kastının yoğunluğu gibi teşdit gerekçeleri bulunduğu halde, sanık hakkında alt sınırdan hüküm kurularak 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesine aykırı davranılması, aleyhe temyiz olmadığından; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık …’ın temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
3)Sanık … hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda müştekinin sanığa atılı suçtan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında, 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “suçun işlenmesi ile oluşan müşteki zararını gidermediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 07.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.