YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12786
KARAR NO : 2018/14257
KARAR TARİHİ : 12.11.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar … ve … hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz istemlerinin incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık … ile sanık … ve müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar …, … ve … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan temyiz istemlerinin incelemesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanıklar … ve … ile temyiz dışı sanık …’ün 17/02/2014 tarihinde müştekinin sorumlusu olduğu … isimli marketten çaldıkları ve eve sakladıkları suça konu çelik kasayı, ertesi gün sanıklar … ve … ile temyiz dışı sanık …’ün yine temyiz dışı sanık …’in sanayide bulunan kaportacı dükkanına çelik kasanın kilitli kapısını açmak için götürmek istedikleri sırada çelik kasayı götürme eylemine iştirak etmekten ibaret olan sanık …’ın tamamlanmış bir hırsızlık eylemi sonrası yaşanan sürece dahil olması nedeniyle eyleminin TCK’nın 165. maddesinde düzenlenen suç eşyasının kabul edilmesi suçunu oluşturabileceği gözetilmeden hatalı nitelendirme yazılı şekilde hırsızlık suçuna yardım suçundan hüküm kurulması,
2-Sanık …’in yakalandıktan sonra çaldığı eşyaların bir kısmının dayısı …’e ait metruk evde bulunduğunu polislere söylediği, polis ekiplerinin buraya gitmesi üzerine gerçekten hırsızlık suçuna konu eşyaların bir kısmının burada ele geçirildiği ve müştekiye bu şekilde iadesini sağladığı anlaşıldığından, kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği müştekiden sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanma olanağı tartışılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de; sanık …’in Cumhuriyet Başsavcılığında 23/02/2014 tarihinde alınan ifadesinde müştekinin sorumlusu olduğu … isimli markete girdiklerinde sanık …’ın da yanlarında olduğunu, hatta iş yerinde çelik kasa bulunduğunu söyleyip bu kasanın yerini göstererek kendilerini buraya yönlendirdiğini beyan etmesi karşısında, sanık …’ın da diğer sanıklar …, … ve temyiz dışı sanık … ile fikir ve eylem birliği içinde aslı fail olarak birlikte işlediği anlaşıldığından, sanığın TCK’nın 37. maddesi uyarınca iştirak hükümleri çerçevesinde asli fail olarak cezalandırılması gerekirken hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde TCK’nın 39/2. maddesine göre yardım eden sıfatıyla hüküm kurularak eksik ceza tayin edilmiş olması,
4- T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …, sanık … ve müdafii ile sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanık … hakkında 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.