Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2016/11720 E. 2017/8509 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/11720
KARAR NO : 2017/8509
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Hükümlü hakkında hırsızlık suçundan verilen hükmün yapılan incelemesinde;
Hükümlü hakkında deneme süresinde suç işlemesi nedeniyle erteli cezanın açıklanmasına ilişkin kararın 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 98 ve 101. maddeleri uyarınca temyizi olanaklı bulunmayıp itirazı kabil kararlardan olduğu ve CMK’nın 264/1. maddesi uyarınca hükümlünün Yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmasının haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında; 5271 Yasa’nın 264/2. maddesi uyarınca itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye, mahkemesince iletilmek üzere dosyanın incelenmeden İADESİNE,
2-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece ihbar sonrası duruşma açılarak sanığın duruşmaya çağrılması, diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Anayasa’nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, suça sürüklenen çocuğun suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nın 230 maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden gerekçesiz yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.