Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/9775 E. 2015/9411 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9775
KARAR NO : 2015/9411
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosya kapsamından, 10.3.2010 günü saat 16.00 sıralarında müştekinin market önüne park ettiği motosikletinin çalındığı, olayla ilgili tahkikat devam ederken 26.8.2010 günü devriye gezen ekiplerin, tesadüfen bir işyeri önünde park halinde bulunan ve üzerinde … plaka takılı bulunan motosikletin motor ve şase numaralarını sorguladıklarında müştekiden çalıntı … plakalı motosiklet olduğunun anlaşıldığı, işyeri sahibinin, ele geçirilen motosikletin, kendisine arıza nedeniyle suça sürüklenen çocuk tarafından bırakıldığını söylediği, bu yolla ulaşılan suça sürüklenen çocuğun atılı hırsızlık suçunu kabul etmediği, motosikleti … isimli bir şahıstan, yakalandığı tarihten 1 hafta kadar önce 500 TL’ye satın aldığı yolunda savunmada bulunduğu, her ne kadar suça sürüklenen çocuk motosikleti satın aldığı şahsın açık kimlik ve adres bilgilerini bildirememiş ise de suç tarihi ile suça konu motosikletin ele geçirildiği tarih arasındaki zaman dilimi dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun savunmasının aksine bir delil de bulunmadığı gözetilerek, suça sürüklenen çocuğun, suç eşyasını satın alma suçundan eylemine uyan TCK’nın 165. maddesi uyarınca cezalandırılması yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşerek yazılı olduğu şekilde hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
2-Suça sürüklenen çocuğun, müştekiye ait olan ve her hangi sabit bir yere kilitlenmeden, market önündeki açık alana park edilen motosikleti çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK’nın 142/1-e maddesi kapsamında olduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde aynı Yasa’nın 141/1 maddesi ile uygulama yapılması,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nın 50. maddesi uyarınca neticeten 4000 TL adli para cezası seçenek yaptırıma çevrilerek taksitlendirme yapıldığı, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen hapse çevrileceğinin ihtar edildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesindeki “… fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını
doldurmamış … bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesindeki “Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” şeklindeki emredici düzenleme dikkate alındığında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4-10.3.2010 olan hırsızlık suçuna ilişkin suç tarihinin, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 26.8.2010 olarak yanlış gösterilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının gözetilmesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.