Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/9770 E. 2015/11065 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9770
KARAR NO : 2015/11065
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Mahkemenin 06.11.2008 tarihinde işlenen suçlar için 20.11.2009 tarihinde 5271 sayılı CMK’nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 01.12.2009 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 15.09.2010 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 27.04.2011 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.12.2009 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 08.04.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk … müdafinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuğun konut dokunulmazlığının ihlali ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Mahkemenin 06.11.2008 tarihinde işlenen suçlar için 20.11.2009 tarihinde 5271 sayılı CMK’nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 01.12.2009 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 15.09.2010 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 27.04.2011 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.12.2009 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 08.04.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin suçun işlendiği gün ve saati bilmediği, suça sürüklenen çocuğun suçu yakalandığı tarih olan 15.12.2008 tarihinden yaklaşık 2-3 ay önce 19.00 sıralarında işlediğini belirtmiş olması nedeniyle güneşin batış saati itibariyle eylemin gece işlenmediği anlaşılmasına rağmen, suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinden uygulama yapılması,
2-5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesinde düzenlenen “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir” şeklindeki hüküm karşısında; suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeniden kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemenin hükmü açıklamakla yetinmesi gerekirken, yeniden hüküm kurarak fazla ceza miktarı belirlemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.