Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/8012 E. 2015/4262 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/8012
KARAR NO : 2015/4262
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk …’ın zorunlu müdafii tarafından savunulduğu, sanığa 28.06.2011 ‘de, zorunlu müdafiine ise gerekçeli kararın 30.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, müdafii tarafından temsil edilen sanığın temyiz süresinin müdafiiye yapılan tebligat tarihinden itibaren başladığı dikkate alındığında, sanık müdafiinin 06.07.2011 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki temyizin reddi yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
I)Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Sanığa yüklenen 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b,31/2,151/1,31/2,116/1,119/1c,31/2. maddelerine uyan hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre, mahkumiyet hükmünün kurulduğu 14.06.2011 tarihi ile inceleme tarihi arasında aynı Yasanın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II)Suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
III) Suça sürüklenen çocuk … hakkında konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar verme, suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
1-Yargılama sürecinde ve hükmün kurulduğu tarihte 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk …’ın zorunlu müdafiinin yokluğunda hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 150/3. ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-Suça sürüklenen çocuklardan …’ın aşamalardaki beyanında, diğer suça sürüklenen çocuk …’un kendisine iftira attığını belirttiği, Rasim’in ise soruşturma aşamasında suçu Ali’nin işlediğini iddia ettiği, bu beyanlar karşısında suça sürüklenen çocuklar arasında menfaat çatışması bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 152/1. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar … ve …’un savunmasının aynı müdafiiye yaptırılamayacağının gözetilmemesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
Katılana ait konuta girerek hırsızlık yapan suça sürüklenen çocuklar … ve …’ın konuta izinsiz girmesinin, 5237 sayılı TCK’nın 116/1. maddesinde tanımlanan konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden “müstakil bir zarar” yaratmadığı, hırsızlık suçundan ayrıca cezalandırılmalarına karar verildiği dikkate alındığında; konut dokunulmazlığının ihlali suçundan uygulama yapılırken, “katılanın zararının karşılanmaması nedeniyle” biçiminde somut olay ile örtüşmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının reddine karar verilmiş ise de; 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde yer alan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinde, suça sürüklenen çocuklar yönünden yasanın öngördüğü objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeden, cezanın bireyselleştirilmesine yönelik kabul edilen ölçütlerle çelişir şekilde 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. madde ve fıkralarının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-Daha önceden haklarında mahkumiyet hükmü olmayan ve suçu işlediği tarihte 18 yaşını tamamlamamış olan sanıklar … ve … hakkında konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar verme suçlarından hükmedilen kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaların 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi gereğince adli para cezasına veya maddede yazılı diğer seçenek ve yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafii ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.