Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/6649 E. 2015/4293 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6649
KARAR NO : 2015/4293
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Suçun işlendiği 11.02.2007 tarihi ile inceleme tarihi arasında suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3. maddelerinde öngörülen cezanın tür ve süresine göre aynı Kanun’un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde yazılı 7 yıl 12 aylık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar …, … ve … müdafiilerinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelemesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk … tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanın aşamalardaki beyanlarında aracının kapısının kilidi zorlanıp açılarak aracının çalındığını belirttiği, çalınan araç olaydan bir gün sonra bulunduğunda düzenlenen olay yeri inceleme tutanağına göre kapıda ve kilitlerinde zorlama izinin bulunmadığının belirtildiğinin anlaşılması karşısında, müştekiye ait aracın anahtar ya da anahtar yerine geçecek herhangi bir alet kullanmak suretiyle çalındığına ilişkin deliller karar yerinde gösterilip tartışılmadan 5237 sayılı yasanın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması,
3-Katılanın, aracının 00:00-08:30 saatleri arasında çalınmış olduğunu belirttiği, suça sürüklenen çocukların suçlamayı kabul etmedikleri, tanık Sinan Alyüz’ün sanık …’ı suça konu araç içerisinde gördüğünü belirttiğinin anlaşılması karşısında, tanık Sinan Alyüz’ün dinlendikten sonra, TCK’nın 143. maddesinin uygulanması yönünden değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Suça sürüklenen çocuk …’ın soruşturma aşamasında yakalandığında çalınan aracın terk edildiği yeri göstererek iadesini sağladığı, katılanın aracının içerisinden 500 TL değerinde eşyanın da çalındığı ancak iadesinin sağlanmadığının anlaşılması karşısında 5237 Sayılı TCK’nın 168/4. maddesi gereğince katılanın kısmi iade nedeniyle ceza indirimine rıza gösterip göstermeyeceğinin sorularak suça sürüklenen çocuk …’ın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-12/02/2007 tarihli tutanak içeriğine göre, müştekinin akrabası olan Sinan Alyüz’ün araçta sanık …’ın yanındaki 3-4 kişiyi gördüğünü belirttiği, suça sürüklenen çocuklar … ve …’nin suçlamayı kabul etmedikleri göz önüne alındığında; Sinan Alyüz’ün dinlenerek araçta gördüğü şahısların sanıklar … ve … olup olmadığının tespiti yaptırılmadan eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
6-Kabule göre de;
09.07.2009 tarihli celsede başka suçtan aynı yer cezaevinde tutuklu suça sürüklenen çocuklar … ve Burak Bölü’nün hazır edildikleri, ancak daha sonraki celselerde hazır edilmediklerinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocukların tutukluluklarının devam edip etmedikleri araştırılarak, devam ettiğinin anlaşılması durumunda hükmün kurulduğu 10.03.2011 günlü oturuma getirtilmeden hükümlülüklerine karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma haklarının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar …, … ve … müdafiilerinin temyiz nedenleri ve kısmen tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.