Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/6358 E. 2015/9033 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6358
KARAR NO : 2015/9033
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık… hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekinin ikametinden çalıntı bir kısım ziynet eşyalarının sanığın üzerinden ele geçirildiği, sanığın atılı suçlamaları kabul etmeyip, eşi olan diğer sanığın kendisine verdiği paralarla söz konusu ziynet eşyalarını satın aldığı yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanık…’ün, atılı suçların işlenmesine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeter şekilde delil bulunmadığı gözetilmeden sanık… hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan hüküm kurulduğu sırada TCK’nın 119/1-c maddesinin uygulanması suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinden sanığın sarfına neden olduğu 5,00 TL nin 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık… ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmedilen ceza bakımından TCK’nın 50 ve 51. maddeleri ile CMK’nın 231. maddesinin tartışılıp uygulanmama hususunda değerlendirilme yapılmış olması göz önüne alınmak suretiyle, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hüküm fıkrasından TCK’nın 119/1-c maddesinin çıkarılması ile sanığın atılı suçtan neticeten 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinden sanığın sarfına neden olduğu 5,00 TL nin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında
Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık… hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
1-Dosya kapsamından, 13.02.2011 günü gündüzleyin, müştekinin ikametinin demir korkuluğu zorlanılarak içeri girilip, ikametten 600 TL para, 1 adet alyans yüzük, 3 adet altın bilezik ve 2 altın kolyenin çalındığı, olay yerinde yapılan incelemede her hangi bir delil elde edilemediği, olayla ilgili tahkikat devam ederken 24.02.2011 günü bir vatandaşın kolluğu arayarak,…’ün çok sayıda hırsızlık eylemine katıldığı ve ikametinde hırsızlık ürünü eşyaların olduğu yolunda ihbarda bulunduğu, aynı gün sanık …’in yakalandığı, ertesi gün sanığın ikametinde arama yapmaya giden ekiplerin, ikametten 2 bayanın ellerinde çantalar olduğu halde telaşlı bir şekilde kendilerini bekleyen ticari bir taksiye binmek üzere olduklarını görerek, müdahale ettiklerinde, bayanlardan birinin sanık ….’in eşi olan sanık … olduğunu öğrendikleri, sanık …’ın çantasında çok sayıda ziynet eşyasının ele geçirildiği, boynuna takılı bulunan altın kolye ile çantasından çıkan ziynet eşyalarından 1 adet altın bilezik ve altın kolyenin müştekiden çalıntı olduğunun anlaşıldığı, sanık …’ın, atılı suçlamaları kabul etmeyip, eşi olan diğer sanığın kendisine verdiği paralarla söz konusu ziynet eşyalarını satın aldığı yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, suça konu ziynet eşyalarından 2 adet altın kolye ve 1 adet altın bileziğin, sanık …’ın üzerinden ele geçmesinin, sanık…’ın savunmasının aksine hayatın olağan akışına uygun düşmediği, nitekim mahkemece sanık … yönünden atılı suçların kabulünde her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmekte ise de sanık…’ün üzerinden her hangi bir suç eşyası ele geçirilemediği gibi suça konu eşyaların, sanıkların müştereken oturmakta oldukları konutta, her iki sanığın da kullanımına yarayan, dolayısıyla hırsızlık ürünü olduğu bilinebilecek örneğin elektronik eşya nevinden bir eşya da olmadığı, bu halde sanık…’ün, eşi olan diğer sanık…’ün hırsızlık eylemine iştirak ettiğine dair sanığın aksi ispatlanamayan savunması da dikkate alındığında hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden “şüpheden sanık yararlanır” evrensel ceza hukuku ilkesi uyarınca atılı suçların sanık… tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de
2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinden sanığın sarfına neden olduğu 5,00 TL nin 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık… ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.