Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/6232 E. 2015/8679 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6232
KARAR NO : 2015/8679
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk … hakkında atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından açılan kamu davasının 08.06.2010 tarih 2010/137 Karar sayılı karar ile yaşı büyük sanığın yargılaması ile birleştirilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa’nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış sanıkların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükümlerin de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, karar oturumunun da dahil olduğu bütün oturumların kapalı yerine açık yapılması hükümlerin dahi açık oturumda tefhim edilmesi giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
A-Sanık … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezalarına mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık… müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “ TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışındadiğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA
B-Suça sürüklenen çocuk…hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1 maddesinde belirtilen mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa’nın 66/1-e, 66/2 maddelerinde belirtilen 4 yıllık asli dava zamanaşımının, karar tarihi olan 02.02.2011 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk…müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
C-Suça sürüklenen çocuk…hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde 12-15 arası yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesine aykırı şekilde sosyal inceleme yaptırılmadan ve yaptırılmama nedeni de karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması,
2-Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlali suçlarının hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin 20.05.2010 günlü onaysız fotokopiden oluşan raporla yetinilerek yazılı şekilde, hükümlülüğüne karar verilmesi,
3-5271 sayılı CMK’nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğa, savunmasını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk…müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.