Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/6049 E. 2015/8676 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6049
KARAR NO : 2015/8676
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık… hakkında katılanlar… ve …’a karşı işlediği hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nın 119. maddesi kapsamında nitelikli iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu, 5271 sayılı CMK’nın 253/1. fıkrası “b” bendi 3. nolu alt bendi kapsamı dışında bulunduğundan; uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki uzlaşma girişiminde bulunulmadan iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulması nedeniyle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık…’ün katılan …’a ait kredi kartını çaldıktan sonra gece 04.06’da benzin almak suretiyle kullandığı ve suçun bu nedenle kesin olarak gece vakti işlendiği anlaşıldığından tebliğnamede adı geçen katılan yönünden işlenen hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçlarına ilişkin bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/6-7. maddelerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Kasten işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b)Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “müştereken ve müteselsilen” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık…’ün temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ” TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi ve yargılama giderlerine ilişkin ortak bölümden “………müştereken ve müteselsilen” ibaresi çıkartılarak yerine “payları oranında ayrı ayrı” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık… hakkında kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesine gelince;
UYAP sisteminden alınan nüfus kaydında, sanık…’ın 28.05.2011 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. ve 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık…’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.