YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6015
KARAR NO : 2015/8011
KARAR TARİHİ : 20.10.2015
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçu ile müşteki …’a yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların temyiz nedeni olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu anlaşılmakla, dosyanın itiraz merciince incelenmek üzere tebliğnameye uygun olarak mahalline İADESİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında müşteki …’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
15.08.2010 olan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 08.06.2010-26.08.2010 olarak yanlış gösterilmiş olması mahallinde düzeltilebilir maddi yazım hatası kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin soruşturma aşamasında hırsızlık olayını sabah 06.00 sıralarında uyandığında fark ettiğini söylediği, yargılama aşamasında ise saat 04.00 sıralarında ikametine girildiğini tahmin ettiği yolunda beyanda bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun atılı suçu kabul etmediği ve eylem saatinin tam olarak tespit edilemediği anlaşılmakla, UYAP sorgulamasında yaz saati uygulaması da dikkate alındığında suç tarihinde güneşin saat 05.01’de doğduğu, TCK’nın 6/1-e maddesine göre saat 04.01’e kadar olan zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, atılı suçun gece sayılan vakitte gerçekleştiğinin kesin olarak belli olmaması nedeniyle, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince eylemin gündüz vakti işlendiğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekirken, atılı suçtan kurulan hükümde TCK’nın 143. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, müştekinin suçtan doğan zararının giderilmemesi nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek ve sonuç ceza miktarı da dikkate alınmak suretiyle, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak, aynı yasanın 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenmesi ile ilgili suç yönünden kurulan hükmün 8. bendine “hapis cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün denetim süresi belirlenmesi” ibaresinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.