Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/5524 E. 2015/10623 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5524
KARAR NO : 2015/10623
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal, suç eşyasının satın alınması

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık … hakkında geceleyin konut dokunulmalığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanması sırasında aynı maddenin birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının anılan kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ”hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak” hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık … müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Uygulama sırasında herbir sevk maddesi kendi içinde ayrı değerlendirmeye tabi tutulduğundan, ayrıca suç saati nedeniyle mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki TCK’nın 143. maddesiyle ilgili bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)5237 sayılı TCK’nın 62.maddesi ile uygulama yapılırken hesap hatası sonucu 2 yıl 2 ay 20 gün yerine, 1 yıl16 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2)T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ”Sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezasından TCK 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak neticede 1yıl 16 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ”5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi gereğince takdiren cezasından 1/6 indirim yapılarak 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” ve T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı İPTAL kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılması ile yerine “TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık … hakkında suç eşyasının satın alınması suçundan, suça sürüklenen çocuk … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Suça sürüklenen çocuk müdafiinin geceleyin konut dokunulmazlığı suçu yönünden itiraz yoluna başvurup, diğer suçlar ile ilgili temyiz yoluna başvurduğu değerlendirilmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu bakımından uygulama sırasında herbir sevk maddesi kendi içinde ayrı değerlendirmeye tabi tutulduğundan, ayrıca suç saati nedeniyle mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki TCK’nın 143. maddesiyle ilgili bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık ve suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık … hakkında TCK’nın 62. maddesi uyarınca cezasından 1/6 oranından indirim yapıldığı halde tayin edilen gün para cezasından indirim yapılmaması,
2) Adli para cezası hesaplanırken temel ceza belirlendikten sonra belirlenen sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı miktarın çarpılması suretiyle cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Suça sürüklenen çocuk …’ın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/264 E., 2008/364 K. sayılı 04.11.2008 kesinleşen kararı ile doğum tarihinin 01.08.1994 iken 01.08.1992 olarak düzelttiği, bu nedenle suç tarihi itibariyle suça sürüklenen çocuğun 15-18 yaş aralığında olduğu anlaşıldığından suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 31/3 maddesi yerine TCK 31/2 maddesi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
4) Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca, sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı Yasa’nın 3. fıkrası uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin kararda gösterilmemesi,
5) Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu bakımından suça sürüklenen çocuk müdafiinin, son oturumda lehe olan yasa hükümlerinin uygulanması isteğinin, 5237 sayılı TCK’nın 62/1. maddesini de kapsadığı gözetilmeden, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve suça sürüklenen çocuk … müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.