YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5509
KARAR NO : 2015/8829
KARAR TARİHİ : 05.11.2015
Tebliğname No : 6 – 2011/169131
MAHKEMESİ : Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/12/2010
NUMARASI : 2009/216 (E) ve 2010/356 (K)
SUÇ : Hırsızlık
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Suça sürüklenen çocuğun, müştekinin oyun oynarken okul bahçesinde kenarda bıraktığı çeketin içerisinden cep telefonunun çalınması eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı maddenin (a) bendi ile hüküm kurulması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun müştekinin sınıf arkadaşı olması ve eylemin gerçekleştiği sırada kendi beyanlarından da anlaşılacağı üzere müşteki ile aynı mahalde bulunması, müştekinin cep telefonun çalındığını bildiğini belirtmesi ve tanık B.. K..’ın beyanlarından ve HTS kayıtlarından anlaşıldığı üzere olaydan bir gün sonra diğer sanık Ümit ile birlikte hareket ederek suç konusu telefonu tanık B.. K..’a satması, sanık Ü.. E..’in beyanları ve suça sürüklenen çocuğun birleşen dosyada tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde, okulda maç yaptıkları olay günü müştekinin telefonu kaybettiğini ve Ümit’in kendisine olaydan yaklaşık 7-8 gün sonra cep telefonu beraber satmayı teklif ettiğini ve birlikte sattıklarını, telefonun sanık Ümit’e ait olduğunu sandığı şeklindeki kaçamaklı ve çelişkili beyanları bulunmakla, hırsızlık suçuna suça sürüklenen çocuğun iştirak ettiğinin kabülünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 12,00 TL davetiye ve posta giderinin 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usul Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk B.. S.. müdafiinin ileri sürdüğü temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ”bu dava sebebiyle yapılan toplamda 12,00 TL yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.