YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4629
KARAR NO : 2015/7154
KARAR TARİHİ : 08.10.2015
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dok. ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A-Sanık … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın çaldıkları altın ve çeyiz eşyalarını sattıkları kişlerin zararlarını gidermediği ve hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanamayacağının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki düşünceye bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
Sanığın müştekinin evinden 2 gün üst üste hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçları ile ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun gece vakti işlendiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık … müdafinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
B-Sanık … hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları ile sanık … hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların çaldıkları altın ve çeyiz eşyalarını sattıkları kişlerin zararlarını gidermediklerinin ve haklarında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanamayacağının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki düşünceye bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
Sanıkların müştekinin evinden 2 gün üst üste hırsızlık yaptığının anlaşılması karşısında, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçları ile ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması ve konut dokunulmazlığını bozma suçunun gece vakti işlendiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen sanıklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar … ve … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye sonuç itibariyle uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘Çocuk Koruma Kanun’un 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına’ ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanık … hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;
Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 151/1, 31/2, 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerine göre öngörülen 6 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 20.08.2008 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye sonuç itibariyle uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 08.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.