Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/444 E. 2015/7821 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/444
KARAR NO : 2015/7821
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık … müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
B-Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozmak suçundan ve sanıklar …, … ve … hakkında mala zarar verme suçudan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Suçun birden fazla kişi tarafından işlendiği kabul edildiğine göre sanıklar hakkında TCK’nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezalarıyla mahkûmiyetlerin yasal sonucu olarak sanıklar …, ‘ın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine 3. fıkrasındaki düzenlemeye görede cezası ertelenen sanık …’ın kendisinin altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından maddenin 1 ve 2 fıkralarının uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, ‘ın müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” hükümden çıkartılması ile yerine “Kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezalarıyla mahkûmiyetlerin yasal sonucu olarak sanıklar …, … ve …’ın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına,” sanık … hakkında kurulan hükmün 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün yerine,”TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (d), (e) bentlerindeve (c) bendindeki kendi altsoyları üzerindeki haklar dışında yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek, yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, uyulan bozmaya ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların kullandığı aracın şüphe üzerine devriye ekibi tarafından durdurulmak istendiğinde, önce ihtara uymadığı sonrasında ise kaza yaparak durduğu ve polislerce yakalanan sanıkların, araçta bulunan eşyaları … ‘dan aldıklarını söyledikleri, müracaatı olmayan müştekiye eşyaların teslim edildiğinin anlaşılması ve müştekiye ne şekilde ulaşılarak eşyanın tesliminin yapıldığının belirlenememesi karşısında; hiçbir araştırmaya lüzum duymaksızın yalnızca sanıkların beyanı üzerine kolluk birimlerince müştekiye iadenin sağlanıp sağlanmadığının tespit edilip sonucuna göre sanıklar hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş oldukları suçlar için hapis cezalarıyla mahkûmiyetlerin yasal sonucu olarak sanıklar, …,’ın 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, ‘ın müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.