Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/29339 E. 2017/12461 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/29339
KARAR NO : 2017/12461
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk …’ın, müşteki…’ye karşı eylemi nedeniyle yapılan temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuğun yerinden çıkarılabilir haldeki bahçe kapısını çalması şeklindeki eyleminin TCK’nın 142/1-e maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk …’ın, müşteki …’a karşı eylemi nedeniyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuğun savunmasında, suça konu malzemeleri metruh bir evin bahçesinden aldıklarını beyan ettiği, müştekinin kolluktaki ve yargılama aşamasındaki beyanında çalınan eşyalarının evinin önünde park halinde bulunan aracının açık kasasından çalındığını ifade ettiği, dosya arasında aracın sokak üzerinde mi yoksa konutun eklentisi niteliğindeki bahçe içerisinde mi park halinde olduğuna ilişkin bir tespitin bulunmaması nedeniyle, öncelikle müştekiden aracının suç tarihinde sokak üzerinde mi yoksa evinin bahçesinde mi park halinde bulunduğunun sorulup, araç sokak üzerinde park halinde ise TCK’nın 141. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
Aracın evinin bahçesinde park halinde iken hırsızlık suçunun işlendiğini beyan etmesi halinde, bahçenin binanın eklentisi niteliğinde olup olmadığının tespiti açısından keşif yapılarak binanın eklentisi niteliğinde olduğunun tespiti halinde TCK’nın 142/1-b. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi,
kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise;
Suça sürüklenen çocuğun çaldığı eşyaların değer tespiti yapılmış ve 80,00 TL değerinde olduğu anlaşılmakla, hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait eşyaları çaldığı, bilahare kollukça yakalandığında eşyaları çaldığı yeri söylediğinin ve müştekiye teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında yasal şartları oluşan TCK’nın 168/1. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk …’ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.