Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/26221 E. 2015/11073 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/26221
KARAR NO : 2015/11073
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ : Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun’un 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince,
11.6.2009 tarihli karar ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu bakımından TCK’nın 142/1-b, 143, 35, 31/3 , 62, 50, 52. maddelerinin tatbik edilerek neticeten belirlenen 7000 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü ile konut dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından, TCK nın 116/4, 119/1-c, 31/3 ve 62. maddelerinin tatbik edilerek neticeten belirlenen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, 3 yıl denetim süresi öngörüldüğü, suça sürüklenen çocuğun 12.6.2011 tarihinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle oturum açılarak hükmün açıklanmasına karar verildiği, 5271 sayılı CMK nın 231/11. maddesinde “sanık hakkında denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, mahkemece hüküm değiştirilmeden açıklanacağı gibi kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği hususları düzenlenmiş olup, hüküm fıkrasının değiştirilebileceğine ilişkin bir hususa yer verilmemiş olması karşısında; mahkemece, açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, tamamen farklı bir hüküm tesis edilmiş ise de, temyiz incelemesine konu olayın saat 16.00 sıralarında meydana geldiği, UYAP kaydında suç tarihinde güneşin saat 16.52’de battığı, TCK nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 17.52 den sonraki zaman diliminin gece olarak kabulünün gerektiği, dolayısıyla somut olayda TCK nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı değerlendirilmekle, açıklanan hükümde TCK nın 143. ve 116/4. maddelerinin uygulanmadan hüküm kurulması ile aynı Yasa’nın 35. maddesi uyarınca geri bırakılan hükümde uygulanan orandan daha fazla oranda indirim yapılarak eksik cezaya hükmedilmesi suça sürüklenen çocuk lehine olduğundan ve aleyhe de temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 15,50 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa’nın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 15,50 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.