Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/25902 E. 2016/6100 K. 26.04.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/25902
KARAR NO : 2016/6100
KARAR TARİHİ : 26.04.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen 12.06.2008 tarihli kararın 07.11.2008 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği ancak, UYAP’tan yapılan incelemede sanığın tebligat tarihinde …Tipi Kapalı Cezaevi’nde olduğu ve bu şekilde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, temyiz talebinin reddine ilişkin kararların 5271 sayılı CMK’nın 35/3. maddesi uyarınca tebliğ tarihinde serbest olmayan veya tutuklu bulunan kişiye kararın okunup anlatılması gerektiği ancak, tebligat sırasında cezaevinde bulunan sanığa hüküm tebliğ edilirken bu usule uyulmayarak sadece kararın tebliği ile yetinildiği, bu haliyle sanığın temyizin reddine ilişkin ek karara karşı süresinde temyiz dilekçesi verdiği kabul edilmekle ve … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.04.2011, 25.07.2012, 04.01.2013, 06.01.2014 tarihli ek kararlar ile Nazilli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 27.02.2015 tarihli ek kararların kaldırılmasıyla yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi uygulamasına esas alınan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01.04.2004 tarih, 2001/468 Esas ve 2001/162 Karar sayılı ilamında birden fazla mahkumiyet hükmünün bulunduğu anlaşılmakla, en ağırının infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı kabul edildiğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’un temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına bölümün” çıkartılması ile yerine “ Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ve TCK’nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.