Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/2534 E. 2015/4147 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2534
KARAR NO : 2015/4147
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın dosya içerisindeki adli sicil kaydından, Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2007 kesinleşme tarihli 2004/141 Esas 2006/430 Karar sayılı ilamı ile verilen erteli para cezasına ilişkin mahkumiyetinin, kararı veren mahkemesince aynen infazının değerlendirilmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına konu Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/114 Esas ve 2008/379 sayılı kararı hakkında gereğinin takdir ve ifası için mahallinde mahkemelerine ihbarda bulunulması mümkün görülmüştür.
I- Sanık hakkında katılan …’ye yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın katılan …’ye ait aracın camını kırmak sureti ile hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmakla sanık hakkında mala zarar verme suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca ”mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ”sanığın TCK’nın 58/7 maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirlerine tabi tutulmasına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine ”cezanın infazından sonra sanığın denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına” ilişkin cümlenin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında mağdurlar … ve …’a yöneik kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın, mağdurlar … ve …’a yönelik hırsızlık suçunda, suça konu hırsızlık eyleminin gerçekleştiği aracın kilitli olup olmadığı hususunda mağdurların farklı beyanda bulunmaları, kolluk tarafından tutulan 08.09.2009 tarihli görgü ve tespit tutanağı uyarınca, aracın kapılarının kapalı fakat kilitli olmadığı,camlarının açık olduğununun belirtilmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı yasanın 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması,
2-Denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nın 58/7. maddesi uyarınca ”mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra da denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,17.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.