Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/24918 E. 2018/410 K. 10.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/24918
KARAR NO : 2018/410
KARAR TARİHİ : 10.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesinde; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.” Buna paralel hüküm içeren 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 34. maddesinde de “Hakim ve mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil gerekçeli yazılır.” hükümleri yer almaktadır.
Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.
Mahkumiyet hükmünün gerekçesinde gösterilmesi gereken noktalar ise 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre sırayla;
a)İddia ve savunma, bunların dayandırıldığı ve mahkemece toplanan kanıtların neler olduğu,
b)Kanıtların tartışılması, değerlendirilmesi ve reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan ve kabul edilen kanıtlar ve nedenleri,
c)Tüm bunların ışığında ulaşılan kanı; sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi,
d)Cezayı ağırlatan ve hafifleten yasal ve değerlendirmeye bağlı nedenlerle cezayı kaldıran yasal nedenlerin bulunup bulunmadığı, bunlara ilişkin istemlerin kabul veya reddiyle temel cezanın belirlenmesine ilişkin nedenler,
e)Cezanın ertelenmesine, tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirinin uygulanmasına yönelik veya bu konulardaki istemlerin kabul veya reddine ilişkin dayanaklar gösterilecektir.
Ayrıca 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesi uyarınca hükmün esasını oluşturan hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvurma olanağı varsa süresi, şekli ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir.
Açıklanan bu usul kuralları buyurucu nitelikte olup, uyulmaması 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY’nun 308/7 (5271 sayılı CMK’nın 289/1-e) maddesi uyarınca kesin bozma nedenini oluşturur. Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CYY’nın 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CYUY’nun 308/7. maddeleri gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan, yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-Sanıkların atılı suçları işlemediklerini tüm aşamalarda savunmaları, hırsızlık suçuna konu eşyalarında ele geçirilmemiş olması karşısında; soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan rant a car işletmecisi …’in ayrıntılı olarak yargılamada dinlenilip, sanıkların suç tarihinde kullandıkları telefon numaraları tespit edilerek 25-30/10/2009 tarih aralığındaki baz istasyonu bilgilerini de içeren HTS kayıtları celbolunarak, suç tarihinde suç mahallinde olup olmadıkları tespit edilerek sanıkların hukuki durumlarının tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile sanıklar hakkında mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
3-T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-İddianamede 28.10.2009 olan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 05/11/2009 olarak yanlış gösterilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar …, … ve …’in temyiz nedenleri açıklanan nedenlerle yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.