YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2269
KARAR NO : 2015/3494
KARAR TARİHİ : 08.06.2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
A- Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi’nin 07.10.2009 günlü RG’ de yayınlanan, 2006/65 esas ve 2009/114 karar sayılı, 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendine ilişkin iptal kararının 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu itibarla anılan tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 50 ve 52. maddeleriyle, 1412 sayılı CMUK’un 305. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendi uyarınca; Doğrudan verilen 2.000 (dahil) TL’ye kadar adli para cezaları ile 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesi uyarınca hapisten çevrilen 2.000 (dahil) TL’ye kadar adli para cezalarının kesin olduğu da gözetildiğinde;
Sanık hakkında TCK’nın 106/1. maddesi 2.cümlesi, 62, 52/2 maddeleri uyarınca hükmolunan 500 TL adli para cezasının miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’un 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından, sanık …’in temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; sanığın suç tarihinde müştekiye ait bir adet tavuğu çaldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.