Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/20250 E. 2017/7599 K. 13.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/20250
KARAR NO : 2017/7599
KARAR TARİHİ : 13.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun, sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 168/5 maddesinde; ”Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun,kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz.” düzenlemesinin getirildiği; bahsedilen zararın ise keşif yapılarak kurulu gücün tespiti ve buna göre kullanılması muhtemel enerjiye göre bilirkişi tarafından hesaplanacak vergili ve cezasız miktar olduğu, kanun koyucunun amacı doğrultusunda, sanığa soruşturma aşamasında bu yöntemle belirlenecek zararın miktarı, ödeme yeri ve süresi bildirildiği takdirde suça konu bedeli soruşturma aşamasında da ödeyebileceği anlaşılmakla; ihtarın soruşturma aşamasında sanığa yapılmadığı gözetildiğinde kurum zararını katılan kurumun cevabi yazıları ile eklerine göre inceleme sonucu, bilirkişi tarafından tespit edilen vergisiz ve cezasız 67,89 TL’nin üzerindeki bir paranın yatırılması suretiyle kurum zararının giderildiğinin anlaşılması karşısında, gideren sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 168/5. maddesi ve 6352 sayılı Yasa’nın 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 6. maddesine eklenen 2. fıkrası uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydı işlemlerinin mahkemesince yerine getirilmesinde zorunluluk bulunmasına rağmen bu konuda karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 Sayılı TCK’nın 168/5. ve 5271
sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, ”karar kesinleştiğinde bir suretinin Adli Sicil Kanunu’nun 6/2. maddesi uyarınca mahsus siciline kaydı için Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi” cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.