Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/1777 E. 2015/1124 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1777
KARAR NO : 2015/1124
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde,
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317.maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yakınanın işyerinden 30-40 paket sigara ile 300 TL civarında paranın çalındığı, yakınanın 12.10.2010 günlü oturumda alınan beyanında, sigaraların kendisine iade edildiğini, paranın ise iade edilmediğini söylediği, ancak, iadenin kim tarafından ne şekilde yapıldığına dair bir açıklamada bulunmadığı, dosya kapsamından da bu hususun belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, yapılan kısmi iadenin kim tarafından ne şekilde gerçekleştirildiği ve yakınanın kısmi iadeye rızası olup olmadığı sorulduktan sonra suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı Yasanın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
2- Suçun işlendiği saatin belli olmadığı ve bu gerekçe ile sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Yasanın 143.maddesini uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği halde bu şekildeki kabul ile çelişilerek, sanık hakında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan 116/4.madde ile hüküm kurulması,
3- 5271 sayılı CMK’nın 231/6. fıkrasında; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının arandığı; konut dokunulmazlığını bozma suçunun müstakil bir zarar yaratmadığı da dikkate alındığında, hakkındaki olumlu kanaat sebebi ile 5237 sayılı Yasanın 62. maddesinin uygulanmasına karar verilen sanık hakkında öncelikle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin öngördüğü objektif ve subjektif koşullar yönünden değerlendirme yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerekirken sanık hakkında yerinde ve yeterli olmayan “zararın giderilmediği” şeklindeki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.