Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/1551 E. 2015/4027 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1551
KARAR NO : 2015/4027
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk … hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının 26.02.2008 tarih 2008/88 karar sayılı karar ile yaşı büyük sanıkların yargılamaları ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa’nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK’nın 185. maddesine uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, karar oturumu da dahil olmak üzere birleştirme kararını takip eden tüm oturumların kapalı yerine açık yapılması hükmün dahi açık oturumda tefhim edilmesi giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış; suça sürüklenen çocuk ve sanıklar hakkında dava zamanaşımı süresi içinde TCK’nın 116/1-4, 119/1-c maddelerinde yazılı bulunan suçlardan işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar … ve … tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamından, olay günü gece 23.30 sıralarında müştekinin ikametinin eklentisi niteliğinde bulunan yerden 3 adet koyunun çalındığı, müştekinin gelen sesler üzerine dışarıya çıktığında, plakasını alamadığı, siyah renkli Murat 124 model aracın hareket ettiğini gördüğü, ihbar üzerine çevrede araştırma yapan ekiplerin, aynı gece saat 02.00 sıralarında ihbara benzeyen aracı seyir halinde gördükleri, sürücülüğünü suça sürüklenen çocuk …’ün yaptığı araçtan diğer sanıkların indiği, araçta yapılan aramada taze hayvan pisliklerinin görüldüğü, sanık …’in, aşamalarda atılı suçu suça sürüklenen çocuk Kadir ile işledikleri, diğer sanıkların her hangi bir ilgilerinin olmadığını beyan ettiği, suça sürüklenen çocuk …’ün ise olayın hemen akabinde dinlenmesinde, hakkında beraat kararı verilen sanıklar …, … ve … ile kendisi ve …’in söz konusu yerden hırsızlık yaptıklarına dair, hayatın olağan akışına uygun ve samimi ikrarda bulunduğu, sanıklar …, … ve …’nin ise atılı suçlamayı kabul etmedikleri, olay gecesi kahvede oturdukları sırada sanık Kadir ve suça sürüklenen çocuk Kadir’in araçla yanlarına geldiği ve kendilerini eve bırakmak üzere araca bindikleri, hırsızlık olayının daha önce gerçekleşmiş olabileceği yolunda beyanda bulundukları, eylem saati ile sanıkların ihbara konu araç içinde yakalanma saatleri arasındaki zaman aralığı ile gece 02.00 gibi bir saatte kahvehanenin açık olamayacağı da dikkate alındığında, sanıklar …, … ve …’nin üzerlerine atılı suçtan mahkumiyetleri yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı olduğu şekilde beraatlerine karar verilmesi,
2-Tüm dosya kapsamı, mahallinde yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporuna göre; suç konusu hayvanların çalındığı ağılın, müştekinin etrafı çit ve duvar ile çevrili ikametgahının eklentisi niteliğinde olduğunun anlaşılması karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuğun eylemlerine uyan TCK’nın 142/1-b maddesi yerine aynı yasanın 142/2-g maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
3-Müştekinin talimat mahkemesinde 11.02.2008 tarihli oturumda dinlenmesinde; hayvanlarının kendisine teslim edilmediği yolunda beyanda bulunduğu anlaşılmakla, müştekinin yöntemine uygun şekilde celbi ile suçtan doğan zararının sanık veya suça sürüklenen çocuk tarafından tazmin edilip edilmediğinin sorulması ile elde edilecek sonuca göre sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 168. maddesi koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekirken, 08.10.2009 tarihli karar oturumunda suça sürüklenen çocuk … müdafiinin suça sürüklenen çocuğun ailesi tarafından müştekinin zararının giderildiği hususunda beyanına itibar edilmek suretiyle suça sürüklenen çocuk ve sanık hakkında kurulan hükümlerde TCK’nın 168. maddesi uygulanmak suretiyle ceza indirimine gidilmesi,
4-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk …’ün işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5-Suça sürüklenen çocuk … hakkında hüküm kurulduğu sırada TCK’nın 168. maddesinin aynı yasanın 31/3. maddesinden önce uygulanmak suretiyle TCK’nın 61. maddesine aykırılık meydana getirilmesi,
6-Suça sürüklenen çocuk … hakkında TCK’nın 142/2-g, 143, 168. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün olarak belirlenen hapis cezasından aynı yasanın 31/3. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada 1 yıl 3 ay yerine 1 yıl 1 ay şeklinde eksik cezaya hükmedildiği, teselsül eden aynı yasanın 61. maddesi uyarınca netice ceza, 1 yıl 15 gün hapis cezası olarak doğru şekilde belirlenmiş ise de yazılı olduğu şekilde çelişkiye neden olunması,
7-Sanık …’in gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin, TCK’nın 63. maddesi uyarınca mahkum olduğu hürriyeti bağlayıcı cezadan mahsubuna karar verilmemesi,
8-Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2007 tarih 2007/4148 sayılı iddianamesi ile suçta kullanılan 16 K 0598 plakalı aracın müsaderesi talep edildiği halde bu hususta olumlu veya olumsuz her hangi bir karar verilmemesi,
9-Bu dava sebebiyle yapılan ve suça sürüklenen çocuk … ile sanık …’in sebebiyet verdikleri toplamda 232,65 TL yargılama giderinin sanık ve suça sürüklenen çocuktan eşit olarak tahsili yerine, yargılama giderlerinin tamamının suça sürüklenen çocuk …’den tahsiline dair yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafii ile sanık … ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, cumhuriyet savcısının temyizinin kapsamı dikkate alınarak, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun ve sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 16.6.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.