Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/14413 E. 2015/11800 K. 29.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14413
KARAR NO : 2015/11800
KARAR TARİHİ : 29.12.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık … hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Yasa’nın 142/1-b, 143, 168/1. maddeleri uygulanmak sureti ile belirlenen 1 yıl 3 ay hapis cezasından aynı Yasa’nın 31/3. maddesi ile 1/3 oranında indirim yapılırken ceza miktarının 10 ay yerine 8 ay olarak belirlenip, 20,00 TL’den para cezasına çevrilmesi ile de sonuç cezanın 6.000,00 TL yerine 4.800,00 TL olarak belirlenmesi,
2-İşyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken; 5237 sayılı Yasa’nın 116/2-4, 119/1-c maddesi uyarınca 2 yıl 12 ay olarak belirlenen hapis cezasından 31/3. madde ile 1/3 oranında indirim yapılırken, sonuç cezanın 2 yıl yerine 1 yıl 12 ay olarak hesaplanması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, adı geçen hakkında hırsızlık suçundan kurulan fıkrasında “8 ay” ifadesi yerine “10 ay” 240 gün ifadesi yerine “300 gün” yazılması “ ve sonuç cezanında “ 4.800,00 TL” yerine “6.000,00 TL” olarak düzeltilmesi ve yine adı geçen hakkındaki işyeri dokunulmazlığını bozma suçundaki sonuç cezanın da “1 yıl 12 ay “ yerine “2 yıl “ olarak düzeltilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm ile suça sürüklenen çocuk … hakkında tüm suçlardan kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
1-Sanık …’nın sağır dilsiz olup suç tarihinde 21 yaşını bitirmediğinden, TCK’nın 33/1. maddesi yollamasıyla TCK’nın 31/3. maddesi gereğince uygulama yapıldığı halde aynı Yasa’nın 50/3. maddesi gereği verilen cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çoçuk … yönünden; 23.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/4. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış bulunan çocuğun, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin belirlenebilmesi amacıyla adlî tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk hâlinde uzman hekimden suç adını ve suç tarihini de içerecek şekilde rapor aldırılması gerekirken, gerekli rapor aldırılmadan duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
3-Suça sürüklenen çocuk … yönünden Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/2. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35/1. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal inceleme raporu aldırılmadan yazılı biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4-Suça sürüklenen çocuk Yakuphan Demir’in suç tarihi itibariyle 12-15 yaş gurubunda olduğu ve sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek, hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, anılan Yasa maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin düşülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı, suça sürüklenen çocuk Yakuphan Demir ve müdafii ile sanık … müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun kısmen olarak BOZULMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.