Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/144 E. 2015/1179 K. 22.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/144
KARAR NO : 2015/1179
KARAR TARİHİ : 22.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, hırsızlık, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 456/4, 457/1. maddelerinde belirtilen kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre aynı yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık uzamış zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 19.07.2003 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE
2- Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
17.07.2003 olan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 17.02.2003 olarak yanlış gösterilmiş olması, mahallinde düzeltilebilir maddi yazım hatası kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
2- Sanıkların sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderinden ayrı ayrı paylarına düşen miktarın, 6352 sayılı yasanın 100. maddesi ile CMK’nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken 20 TL’lik tutardan az olduğu ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerden 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ”53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması ve hüküm fıkrasından yargılama gideri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine ”Yapılan yargılama gideri olan 21.70 TL den sanıkların payına düşen miktarın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken 20 TL’lik tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet hazinesine yüklenmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesine gelince;
1) 19.07.2003 olan suç tarihinin, 5271 sayılı CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında 17.04.2003 olarak yanlış gösterilmesi,
2)Sanıkların müştekinin aracını çaldıktan sonra yaktıklarının anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun konusunu çalınmak istenen şeyin kendisinin oluşturması durumunda, malın çalınması sırasında ve sonrasında verilen zarardan dolayı ayrıca, mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeksizin sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.