Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/10909 E. 2016/2068 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10909
KARAR NO : 2016/2068
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal,mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocukların kovuşturma aşamasında hükmün açıklandığı 27.06.2011 tarihli celsede 18 yaşını bitirmediği nazara alınmadan, CMK’nın 185/1. maddesine aykırı olarak celsenin gizli yerine açık yapılması telafisi mümkün bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesine göre, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği hususu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde, para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
Uygulama sırasında herbir sevk maddesi kendi içinde ayrı değerlendirmeye tabi tutulduğundan, ayrıca gece nedeniyle mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-5237 sayılı TCK’nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK’nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, “…daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma” görüşünün, TCK’nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK’nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK’nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK’nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; suça sürüklenen çocukların müştekinin iş yerinden çaldıkları malzemelerin takdir kıymet tutanağına göre değeri 41,75 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesine göre, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilemeyeceği hususu gözetilmeden, suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde, para cezası ödenmediği takdirde hapis cezasına çevrileceği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun gece sayılan zaman diliminde işlenmesi nedeniyle TCK’nın 116. maddesinin 4. fıkrası gereğince doğrudan hüküm kurulması yerine öncelikle maddenin 2. fıkrası ile hüküm kurularak 4. fıkra ile cezanın artırılması,
4-5271 sayılı CMK’nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocukların savunmasını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye göre yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuklardan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
5-Müşteki şikayetinden vazgeçmekle katılan sıfatı ortadan kalktığı halde karar başlığında katılan olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.