Yargıtay Kararı 17. Ceza Dairesi 2015/10625 E. 2016/2476 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10625
KARAR NO : 2016/2476
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuğun iki ayrı müştekiye karşı, ayrı ayrı hırsızlık ve mala zarar verme suçlarını işlediğinden her bir müştekiye yönelik eylemlerden ayrı ayrı cezalandırılması yerine, tek mahkumiyet kararı verilmesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçu bakımından kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçu bakımından kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Adli sicil kaydında suç tarihinden önce hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesine göre para cezası veya tedbirlerden birisine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
2-Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca yapılan 1/6 oranında yapılan indirim sonucu sanığa sonuç olarak 2 ay 6 gün hapis cezası yerine yazılı şekilde 2 ay 7 gün hapis cezası verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
3-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK’nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa’nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanun’u Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.