YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/62
KARAR NO : 2021/2416
KARAR TARİHİ : 11.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … ve … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Kandıra İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlardan, 101 ada 69 parsel, 103 ada 51 parsel, 106 ada 33, 44, 46, 68, 76, 105, 111 parsel, 153 ada 10 parsel, 158 ada 17, 33 parsel, 159 ada 533 parsel, 183 ada 8, 29, 57 parsel, 188 ada 20, 40 parsel, 192 ada 5 parsel, 193 ada 4 parsel, 195 ada 54, 59, 76 parsel, 211 ada 11 parsel, 222 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar, davalı … adına; 182 ada 24 parsel sayılı taşınmaz, dava dışı … … adına; 186 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ise dava dışı … adına tespit ve tescil edilmiş; aynı çalışma alanındaki 101 ada 19 parsel sayılı taşınmaz davalı … adına tespit ve tescil edildikten sonra, satış suretiyle 07.09.2010 tarihinde dava dışı … adına; 158 ada 3 parsel sayılı taşınmaz davalı … adına tespit ve tescil edildikten sonra, satış suretiyle 06.01.2011 tarihinde dava dışı … adına; 182 ada 61 parsel sayılı taşınmaz davalı … adına tespit ve tescil edildikten sonra, satış suretiyle 03.08.2009 tarihinde dava dışı … …z adına ve 211 ada 28 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar davalı … adına tespit ve tescil edildikten sonra, satış suretiyle 23.05.2008 tarihinde dava dışı … adına tapuya kayden intikal ettirilmiştir. Davacılar … ve …, miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin miras payları oranında davalıdan tahsili ve terdiden saklı payın tenkisi istemiyle ve davalı tarafından üçüncü kişilere satılan taşınmazlar yönüyle miras payları oranında tescili, olmadığı taktirde yine mahfuz hisseye dayalı olarak tazminat istemiyle; ve ayrıca “gayrimenkul Satış ve Zilyetliğin Bağış ve Nakil Senedidir“ başlıklı, 15.11.2005 tanzim tarihli senedin iptali istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın, çekişmeli 186 ada 19 ve 182 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dava konusu diğer tüm taşınmazlar bakımından ise sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine, birleşen dava dosyası bakımından ise hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01.07.2020 tarih ve 2016/16032 Esas, 2020/2482 Karar sayılı ilamıyla onanmış, … bu onama ilamına karşı davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre sair karar düzeltme talepleri yerinde değildir.
Ancak Mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtilmiş olup, aynı zamanda Anayasa’nın 141/3. maddesinin de amir hükmü gereğidir. Mahkeme kararları; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri mutlaka kapsamalıdır. Tarafların hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay’ca kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Somut olayda davacıların Mahkemenin 2013/522 Esasına kayıtlı asıl davada ve birleşen 2014/414 Esas sayılı davada, miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açtıkları, talep kısmında bunun mümkün olmaması halinde mahfuz hisseye dayalı olarak tenkis talebinde bulundukları, diğer bir anlatımla terditli olarak dava açtıkları, Mahkemece, tapu iptali ve tescili istemine yönelik gerekçeler gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı TMK’nın 560 ve devamı maddelerinde düzenlenen tenkis davası yönüyle ayrıca bir değerlendirme yapılmadığı, tenkis talebi yönüyle hiçbir somut gerekçe gösterilmeden, hükmün hangi maddi ve hukuki gerekçe ve nedenlere dayandığı tartışılarak değerlendirilmeden yukarıda açıklanan ilkelere aykırı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece taraflara tebliğ edilen kararda, yasanın aradığı anlamda gerekçe mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir karar bulunmaması nedeniyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün tenkis talebi yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekirken, maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla; davacılar vekilinin karar düzeltme taleplerinin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle Dairemizin 01.07.2020 tarih ve 2016/16032 Esas, 2020/2482 Karar sayılı onama ilamının tenkisle ilişkin karar yönünden ortadan kaldırılmasına ve usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, bu talep yönünden bozma nedenine göre sair itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan karar düzeltme karar harcının talep halinde karar düzeltme isteminde bulunana iadesine, 11.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.