Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2021/3258 E. 2021/5156 K. 09.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3258
KARAR NO : 2021/5156
KARAR TARİHİ : 09.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi … (…) Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp, 21.03.2014 tarihinde idari yoldan 658 parsel numarası ve 101.613,98 metrekare yüzölçümü ile arsa vasfıyla davalı Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra, 28.03.2014 tarihinde imar uygulaması sonucunda 745 ada 1 ve 3 parsel numaraları 650,68 ve 1.072,39 metrekare yüzölçümü ile yine Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazlar hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı …, çekişmeli taşınmazların 20-25 yılı aşkın süredir kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürmesine, keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları da taşınmazların öncesinin davacının babası …’ya ait olduğunu, taşınmazları 1975-1980 yıllarından beri davacının kullandığını beyan etmiş olmalarına ve dosya arasında bulunan nüfus kayıt örneğinden davacının babası …’ın sağ olduğu anlaşılmasına rağmen, Mahkemece taşınmazların davacıya intikal edip etmediği hususunda araştırma yapılmamış, davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı belirlenmemiş; esas yönünden de bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazların niteliğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin tespiti yönünden ziraat mühendisi bilirkişisinin hüküm vermeye elverişli olmayan yetersiz ve soyut içerikli raporu ile yetinilmiş, bu hususta ziraat mühendisi bilirkişisinden ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, dosya arasındaki nüfus kaydından davacının 1978 doğumlu olduğunun anlaşılması karşısında, yerel bilirkişi ve tanıkların; taşınmazların 1975-1980 yıllarından itibaren davacı tarafından kullanılmaya başlandığına yönelik soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacıdan taşınmazların babasından kendisine nasıl intikal ettiği sorulup saptanmalı, böylelikle davacının aktif dava ehliyeti olup olmadığı belirlenmeli; Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava konusu taşınmazların geldi kök kaydı olan 658 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü’nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek ve temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşfe katılan bilirkişiden farklı ziraat mühendisi bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların davacının babası …’dan davacıya intikal edip etmediğini, intikal etmiş ise hangi hukuki yolla intikal ettiğini, kim tarafından ne şekilde ve ne zamandan beri kullanıldığını, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazların niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini açıklayan, taşınmazların komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak, taşınmazların sınırlarını ve niteliklerini, taşınmazlar üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmazların uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, böylelikle davacı yararına, dava konusu taşınmazların geldi kök kaydı olan 658 sayılı parselin ihdasen oluşum tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.