Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2021/2954 E. 2021/5060 K. 08.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2954
KARAR NO : 2021/5060
KARAR TARİHİ : 08.06.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Hazine ve … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan 11.05.2006 tarihli keşif sırasında … Mevkiindeki taşınmazların orman ağacı ile kaplı olduğunun tutanağa geçirildiği ve yine Kadastro Müdürlüğünden her bir taşınmaz için ayrı ayrı gönderilen pafta örneklerinde bazı taşınmazların 144 ada 1 parsel sayılı … Devlet Ormanı sınırında bulunduğu anlaşılmasına rağmen Mahkemece yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmadığı, taşınmazların orman ile ilişkisi belirlenmeden ve bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan karar verildiği, ayrıca 131 ada 9 sayılı parselin tutanak aslı dosyada bulunmasına rağmen bu parsel hakkında hüküm kurulmadığı, aksine 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı dosyada bulunmadığı halde bu parsel hakkında hüküm oluşturulduğu belirtilerek, öncelikle orman kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediğinin ve çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumunun belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15-20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritalarında taşınmazların niteliğinin ne şekilde görüldüğü ve dava konusu taşınmazların orman ya da 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesinde orman içi açıklık olup olmadığının tespit edilmesi, orman olmadığının anlaşılması halinde, öncesinin ne olduğu, üzerindeki zilyetliğin ne zaman başlayıp ne şekilde sürdürüldüğü, zilyetliğin kimden kime geçtiğinin ve sürdürülen zilyetliğin ekonomik amacına uygun olup olmadığının maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanması ve 3402 sayılı Yasa’nın 30/2. maddesi gereğince re’sen toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu … İli … İlçesi … Köyü, 101 ada 35 parsel, 130 ada 12 parsel ve 102 ada 35 parsel sayılı taşınmazların meşe ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tesciline, 113 ada 58 parsel, 120 ada 24 parsel sayılı taşınmazların … adına tapuya tesciline; 106 ada 4 parsel, 133 ada 15 parsel sayılı taşınmazların … adına tapuya tesciline; 103 ada 30 parsel ve 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazların … adına tapuya tesciline, 113 ada 34 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline; 113 ada 35 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline; 127 ada 36 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline; 131 ada 9 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline; 128 ada 47 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 11.835,95 metrekarelik bölümünün tarla niteliğiyle … adına tapuya tesciline; (B) harfi ile gösterilen 2109,88 metrekarelik bölümünün çamlık meşelik niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline; 130 ada 58 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 7.845,65 metrekarelik bölümünün tarla vasfı ile … adına tapuya tesciline, (A) harfi ile gösterilen 13.586,81 metrekarelik bölümünün çamlık ve meşelik niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline; 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile işaretli 1.237,75 metrekarelik bölümünün makilik ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline; (A) harfi ile gösterilen bölüm dışında kalan 3.386,27 metrekarelik kısmın … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı … Genel Müdürlüğü vekili ile davalılar Hazine, Orman İdaresi, …, … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 21.12.2020 tarih 2020/9247 Esas, 2020/6205 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, iş bu onama ilamına karşı davalı Hazine ve … vekilleri tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
1- Çekişmeli 130 ada 2, 113 ada 58, 106 ada 4, 130 ada 58 sayılı parselin (B) harfli bölümü, 103 ada 30 sayılı parseller yönünden karar düzeltme itirazları incelendiğinde; dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteklerinin REDDİNE,
2- Çekişmeli 127 ada 36, 124 ada 1, 131 ada 9, 133 ada 15, 113 ada 34 ve 35, 120 ada 24, 128 ada 47 sayılı parselin (A) harfli bölümüne ilişkin karar düzeltme itirazlarına gelince; Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden sonra orman kadastro çalışmaları yapıldığından çekişmeli taşınmazlar için kesinleşen bir tahdidin varlığından söz edilemeyeceğine göre, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı eski tarihli resmi belgeler üzerinde yapılacak araştırma ile ortaya çıkacaktır. Ne var ki; bu taşınmazlardan 127 ada 36, 124 ada 1, 131 ada 9, 133 ada 15, 113 ada 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazlar orman bilirkişi tarafından incelenmemiş, 120 ada 24 sayılı parselin 1943 tarihli hava fotoğrafında orman sayılmayan alanda kaldığı belirtilmiş ise de hava fotoğrafının kadastro paftasıyla aynı ölçekte çakıştırması yapılmadığından rapor denetlenememiş, yine 128 ada 47 sayılı parselin (A) harfli bölümünün aynı tarihli hava fotoğrafında koyu renkli alanda kaldığı, eğiminin %50-60 arasında olduğu bildirildiğinden orman sayılmayan yerlerden olup olmadığı noktasında tereddüt meydana gelmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması için hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, sehven onanmış olduğu anlaşılmakla, davalı Hazine ve … vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 21.12.2020 tarih 2020/9247 Esas, 2020/6205 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, 08.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.