Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2021/193 E. 2021/448 K. 28.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/193
KARAR NO : 2021/448
KARAR TARİHİ : 28.01.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi .. Köyü çalışma alanında bulunan 969 parsel sayılı 963.428,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komisyon kararı neticesinde tapu kaydı, vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satış nedeniyle … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, kadastro komisyonunca mühürsüz ve evrak kaydına girmeyen vergi kaydının esas alındığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 969 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tapu kaydının kısmen iptali ile fen bilirkişileri İbrahim … ve …’ın 14.12.2015 tarihli ek raporlarında (B) harfi ile gösterdikleri 799.628,57 metrekarelik kısmın dava konusu parselden ifraz edilerek son parsel numarası verilmek suretiyle davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, kadastro komisyonu kararına dayanak vergi kaydının Aziziye Vergi Dairesinin kayıtlarında yer almadığı, dayanılan vergi kaydının herhangi bir sınır göstermediği, bu nedenle tespite esas alınamayacağı, taşınmazlara uygulanan 04.11.1952 tarih ve 32 sıra numaralı tapu kaydının kuzey sınırının tepe okuduğu, taşınmazın kuzeyinde 1024 parsel sayılı mera parselinin olduğu, kaydın kuzeyinin genişletilmeye elverişli olduğu, 1983 tarihinde yapılan tespitin bu nedenle doğru olduğu, 984 parselin de Mükrime Karaoğlu adına tespit gördüğü, tespite Hazinenin herhangi bir itirazının bulunmadığı, fen bilirkişilerinin 14.12.2015 tarihli raporlarına ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 799.628,57 metrekarelik kısmın miktar fazlası olduğu, kaydın kuzeyinde eylemli mera bulunması nedeniyle taşınmazın kuzey sınırının genişletilmeye elverişli olduğu ve taşınmazın meradan kazanıldığı gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tapu kaydı ile Köy Tüzel Kişiliği’ nin akdi ilişkisi kesin olarak belirlenmemiş, tespite esas tapu kaydının, Hazine’nin taraf olmadığı tescil ilamıyla oluştuğu göz ardı edilmiş, tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmemiş ve taşınmaz üzerinde usulünce zilyetlik araştırması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tapu kaydı ile köy tüzel kişiliğinin akdi ilişkisi saptanmalı, bundan sonra taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, tapu kaydı ile köy tüzel kişiliği arasında akdi ilişki saptandığı takdirde tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli; tapu kaydının değişir sınırlı olduğu gözönünde bulundurularak dava konusu taşınmazın öncesinin sınırda bulunan meranın devamı niteliğinde olup olmadığı, mera parseli ile dava konusu taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, dava konusu taşınmaz mera niteliğinde değilse, dosya içerisinde bulunan krokiden yararlanılmak suretiyle, …’in çayırı ve yol sınırı ile bağlantısı kesilmeyecek şekilde kapsamı belirlenmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kaydının oluşumuna ilişkin tescil ilamında Hazine’nin taraf olmadığı gözönünde bulundurularak tapu kayıt kapsamındaki taşınmaz bölümünün zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle edinilecek yerlerden ise zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı hususları araştırılmalı, bu kapsamda keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümü yönünden taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı …’ye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.