Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2021/1537 E. 2021/2012 K. 04.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1537
KARAR NO : 2021/2012
KARAR TARİHİ : 04.03.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,…İlçesi …Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 109 ada 139 parsel sayılı 1.946,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ölü olduğu beyanlar hanesinde belirtilerek …. oğlu … … adına tespit edilmiştir. Davacı …, miras yoluyla gelen hakka ve pay satışına dayanarak, tespitin iptali ile payı oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 109 ada 139 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tamamı 1176 pay kabul edilerek 245 payın …, 126 payın …, ayrı ayrı 77’şer payın…, …, …, … ve …, 420 payın … …i adlarına tesciline, … …i’nin ölü olduğunun taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm davalı … …’ı temsilen kayyım …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın murisi …’a ait olduğunu, taşınmazı çocuksuz ölen torunu Adile ve onun eşi … …i’nin kullandığını, tespit maliki … …’ın da aslında ….i olduğunu, …mirasçılarından …’nın 1/4 hissesini 31.10.1977 tarihli noter senedi ile …’a, …’nin de 1/4 hissesini 14.04.1977 tarihli noter senedi ile Zeki Balkan’a satıp devrettiğini, taşınmazda muris babası Zeki Balkan’ın 2/4, mirasçılardan ….’ın 1/4, mirasçılardan …’ın da 1/4 hissesi bulunduğunu belirterek dava açmıştır. Yapılan araştırmada tespit maliki … …’ın kim olduğu tespit edilemediğinden kendisini temsilen kayyım atanmıştır. Mahkemece, bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın kök muris …’a ait olduğu, ölümü ile mirasçılarına intikal ettği, mirasçılar arasında taksim yapılmadığı, mirasçılardan …payını…’a, …’nın ise …’a sattığı, her ne kadar tespit malikinin kim olduğu bilinmediğinden onu temsil için kayyım atanmış ise de tespit malikinin ismi ve baba adının yanlış yazıldığı, doğrusunun …oğlu … … olduğu bu nedenle kayyım atanmasına da gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Öncelikle, mahkemenin kabulünün aksine tespit malikinin …oğlu … …i olduğuna dair davacının soyut iddiası dışında dosyaya yansıyan herhangi bir bilgi belge bulunmadığına ve tespit maliki … …’ın kim olduğu da tespit edilemediğine göre 4721 sayılı TMK’nın 427/1. maddesi gereğince davalı tespit malikini temsilen kayyım atanmasında ve yargılamaya kayyımla devam edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Her ne kadar Mahkemece, bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazın davacı murisi …’dan intikal ettiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, mahallinde yapılan her iki keşifte de yerel bilirkişiler, çekişmeli 109 ada 139 parsel sayılı taşınmaz hakkında bilgileri bulunmadığını; davacı tanıkları Seyfullah Şen ve … Şen, taşınmazın Gençali Başar isimli kişiye ait olduğunu; davacı tanığı … Şen ise, taşınmazın davacının halası Adile’den intikal ettiğini ama ona kimden kaldığını bilmediğini beyan etmiş olup, bu haliyle mahkemenin gerekçesiyle dosya kapsamının birbiriyle uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazı iyi bilen, davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli 109 ada 139 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, önceki keşifte dinlenen tanık beyanlarında bahsi geçen…simli kişinin kim olduğu, taşınmazın ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorularak somut ve maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra elde edilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı kayyım vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.