Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/841 E. 2020/4026 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/841
KARAR NO : 2020/4026
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … Köyü çalışma alanında bulunan 193 ada 36 parsel sayılı ve 4.449,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, tapu kaydına dayanarak, çekişmeli taşınmazın tahminen 800 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 193 ada 36 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile fen bilirkişisinin 09.05.2016 tarihli kroki ekli raporda (A) harfi ile gösterilen 984,76 metrekarelik kısmının davacı … adına aynı ada son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, artan kısmın tapuda malik gözüken üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydı, tesisinden itibaren getirtilmemiş, bu kapsamda tapu maliki ile davacı arasındaki akdi veya irsi ilişki denetime elverişli bir şekilde ortaya konulmamış ve tapu kaydının mahalline uygulanmasında tüm komşu parsel tutanakları ve varsa dayanakları getirtilip söz konusu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olup olmadığı denetlenmediği gibi davalı tarafın dayandığı 24.08.1978 tarihli satış senedi de dava konusu taşınmaza uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı 19.11.1973 tarihli tapu kaydı ve tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında davacının dayandığı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunarak sınırları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı;
ayrıca davalı tarafın dayandığı 24.08.1978 tarihli satış senedi yöntemince uygulanmalı, fen bilirkişisine, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli; tapu kaydının taşınmazı kapsadığı sonucuna varıldığı takdirde, tapu kaydının sınırlarının gayri sabit nitelikte olduğu gözetilerek miktarına değer verilmek suretiyle kapsamı tayin edilmeli, yine davacı taraf adına tescil edilecek taşınmaz miktarının tapu kaydındaki payları ile sınırlı olacağı hususu önemle dikkate alınmalı; keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.