Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/8253 E. 2021/5411 K. 17.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8253
KARAR NO : 2021/5411
KARAR TARİHİ : 17.06.2021

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İli … İlçesi … Köyünde bulunan, 101 ada 1 parsel sayılı 32.221.615,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … Devlet Ormanı niteliğinde tespit edilmiş, gerçek kişiler ve Orman İdaresinin itirazı üzerine komisyonun 07.10.2011 tarihli tutanağıyla itirazlar kısmen kabul kısmen reddedilerek, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 32.281.354,07 metrekare yüzölçümünde orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … İdaresi ayrı ayrı açtığı davalarda, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği taşınmazların öncesi ve fiili durumlarının orman olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını öne sürerek orman vasfında hazine adına tescillerini talep etmiştir. Davaya konu taşınmazlar hakkında; tarla niteliğiyle 140 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 9; 177 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11; 169 ada 29 parsel; mera niteliğiyle sınırlandırılan 133 ada 1 parsel; ahşap ev ve bahçesi niteliğiyle 144 ada 1, 130 ada 1, 2, 3 parsel; ahşap ev ve bahçesi niteliğiyle 128 ada 1 ve 129 ada 1 parsel sayısı ile malik hanesi ve yüzölçümü açık bırakılarak düzenlenen kadastro tutanakları mahkemeye aktarılmıştır. Hazine vekili 14.07.2015 tarihli dilekçesiyle 128 ada 1, 129 ada 1, 130 ada 1, 2, 3; 169 ada 29 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tescili talebiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine; dava konusu 140 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 parsel, 177 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 parsel, 144 ada 1 parsel, 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile ayrı ayrı orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, 169 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki niteliği ile … mirasçıları; 129 ada 1 parsel sayılı taşınmazın… mirasçıları; 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazın …; 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın …; 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Şaban Güney mirasçıları; 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazın … adına tespit ve tesciline; 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … Devlet Ormanı vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … İdaresi, davalılardan Hazine ve 144 ada 1 parsele yönelik olarak davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davaya konu 140 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9; 177 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11; 144 ada 1; 133 ada 1; 129 ada 1; 128 ada 1; 130 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İncelenen dosya içeriğine, toplanan delillere, 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olup 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi uyarınca orman içi açıklıklarda zilyetlikle iktisabın mümkün olmamasına göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de Orman İdaresinin kısmi ilan süresinde açtığı derdest davası nedeniyle davaya konu taşınmazların kadastro tutanaklarının yüzölçümü ve malik haneleri açık bırakılarak kadastro mahkemesine aktarıldığına, 3402 sayılı Kanun’un 30/2 maddesi uyarınca resen hareket edileceğine, hakimin doğru ve düzenli sicil düzenleme görevi bulunduğuna göre, taşınmazların yüzölçümleri belirtilmeden hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına;
2) Davaya konu 169 ada 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; yöntemine uygun şekilde yapılan orman araştırması sonucunda taşınmazın öncesinin ve fiili durumunun orman olmadığı belirlendiğine göre orman idaresinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Hazinenin temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 35-40 yıldır işlenmediği belirtildiği halde eski tarihli hava fotoğrafları incelenerek süre yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerekirken yetersiz araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Hal böyle olunca; mahkemece, kadastro tespitinden önceye ait memleket haritaları ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek orman mühendisi bilirkişi, ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (… veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, yukarıda açıklanan nedenlerle 169 ada 29 parsel sayılı taşınmaza yönelik Orman İdaresi’nin temyiz itirazlarının reddine; müdahil Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı …’ya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.