YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/607
KARAR NO : 2021/4144
KARAR TARİHİ : 28.04.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, dava konusu 29, 713, 716, 717, 726, 727 ve 824 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ve davacı … …’un 721 parsel sayılı taşınmaza yönelik davasında herhangi bir hüküm kurulmadığı, tapulama tespitlerine esas alınan ve tapu kaydına dayanarak itiraz eden davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının Ekim 1307 yoklama tarih ve 75 sıra numaralı sicilden tedavül ettiği, Ekim 1307 yoklama tarih ve 75 sıra numaralı tapu kaydında 20 dönüm olan işbu taşınmazın Nisan 1314 tarih ve 21 sıra numaralı ilk tedavülünde miktarının 1500 dönüme çıkarıldığı, hadler cihetlendirildiği, bundan sonra muhtelif tedavüllerle taksim ve ifraza tabi tutulduğu, tedavül ifraz kayıtlarının nazara alınmadığı ve yerinde uygulanmadığı, davacılardan bir kısmının mahkeme ilamına dayandığı ve işbu ilamın kesinleştiği tespit olunduğu halde uygulanıp tarafları bağlayacağının düşünülmediği, kayıt sahiplerinden bazılarının uhdelerinde tapuda kayıtlı bulunan gayri menkulün zilyetleri lehine tesciline muvafakat ettikleri ve muvafakat beyanlarının usulü dairesinde tevsik edildiği halde bu yolda bir işlem yapılmadığı, bu yoldaki kabulün ilgilileri bağladığı belirtilerek, tapulama tespitlerine itiraz etmiş bulunan davacıların herbirinin itiraz ettiği parsel açıklattırılıp itiraz sebepleri ve delillerinin sorulması, tarafların dayandığı tapu kayıtları ile mahkeme ilamının mıntıkayı iyi bilen yaşlı kimseler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler marifetiyle ve tapu kayıtlarından anlar mütehassis bilirkişi aracılığıyla gereği gibi yerine uygulanması, hadler birer birer gösterilerek mütehassıs bilirkişiye tanzim ettirilecek krokide yerlerinin işaret olunması, hadlerde değişiklik vukuunda bilirkişilerden gerekçeli mütalaa alınması, ifrazen tesis edilmiş bulunan kayıtlar mahallinde tatbik edilerek yekdiğerine tecavüzü olup olmadığının araştırılması, mevcut ise ifraz haritalarının bulunduğu yerden getirtilip uygulamada nazara alınması, tapu kayıtları ile ilam muhtevalarının tayin ve tespit olunması, miktar fazlası bulunup bulunmadığının soruşturulması, bulunduğu takdirde neden ileri geldiği hususunda bilirkişilerden gerekçeli mütalaa alınması, miktar fazlası üzerinde ileri sürülen sair iktisap sebeplerinin incelenmesi, bu yönden taraflarca gösterilen delillerin toplanması, tarafların iddia ve müdafaları dairesinde gösterdikleri delillerin toplanıp bütün delillerin bir arada tartışılması ve iktisap sağlayacak zilyetlik hususu sabit görülmediği takdirde muhtesat hakkında işlem yapılması ve varılacak sonucun dairesinde itirazlı parsellerin tamamı hakkında tarafların itiraz ve savunmaları ve kendilerini bağlayıcı beyan ve kabulleri göz önünde tutularak bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve 717, 718, 719 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki dava yönünden tefrik kararı verilip ayrı bir esaslara kaydedilmeleri suretiyle yapılan yargılama sonunda, davacıların davasının reddine, çekişmeli 717, 718 ve 719 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davacı … ve davacı … mirasçısı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak ve İmamoğlu İlçe Merkezinde bulunan çekişmeli 717, 718, 719 parsel sayılı taşınmazların Koyunevi Köyüne ait olduğundan bahisle bu parsellere ilişkin davanın … 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2013/19 Esas sayılı dava dosyasından tefrik edilmesi suretiyle yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmazların, tespitlerine dayanak tapu kayıtlarının kapsamında kaldıkları ve tespit malikleri tarafından kullanıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında, tarafların dayandığı tapu kayıtlarının tedavül ifraz kayıtlarının ve mahkeme ilamının yerine uygulanması, sınırlar tek tek gösterilerek fen bilirkişiye tanzim ettirilecek krokide yerlerine işaret olunması, tapu kayıtları ile ilam kapsamının tayin ve tespit olunması, taraflar arasında görüldüğü anlaşılan mahkeme ilamının tarafları bağlayacağının düşünülmesi, tapu kayıtlarının miktar fazlası bulunup bulunmadığının soruşturulması, bulunduğu takdirde miktar fazlası üzerinde iktisap sebeplerinin incelenmesi ve iktisap sağlayacak zilyetlik hususu sabit görülmediği takdirde muhtesat hakkında işlem yapılması gereğine değinildiği halde, taşınmazların tespit dayanağı tapu kayıtları ve ifraz kayıtları mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamları belirlenmemiş, tapu kayıtlarının uygulanmasında tüm komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılarak tapu kayıt uygulaması denetlenmemiş, tapu kayıtlarının miktar fazlası bulunup bulunmadığı incelenmemiş, ayrıca dosya kapsamında bulunan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.6.1940 tarih 55/124 Esas, Karar sayılı müdahalenin men’ine ilişkin ilamı ve 01.4.1940 tarihli haritası ölçekli olmasına rağmen kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle taşınmazların ilam haritası kapsamında kalıp kalmadıkları belirlenmemiştir. Ayrıca Mahkemece, tespit tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara uyması halinde, 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-b şartlarının davacılardan … ve … lehine oluşup oluşmadığı; uymaması halinde ise zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
Öte yandan eldeki dava dosyasının tefrik edildiği … 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2013/19 Esas sayılı dava dosyasının Dairemizce aynı gün yapılan temyiz incelemesi sonucunda, çekişmeli taşınmazların tespitine dayanak tapu kayıtlarının, eldeki dosyada çekişmeli 717, 718 ve 719 parsel sayılı taşınmazların da tespit dayanağı olup, taşınmazların dayanağı tespit tapu kayıtlarının ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.06.1940 tarih 55/124 Esas, Karar sayılı müdahalenin men’ine ilişkin mahkeme ilamı ve 01.04.1940 tarihli haritasının kapsamının belirlenmesi gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiş olup, her iki dava dosyasına konu tüm taşınmazların tespit dayanağının aynı tapu kaydı olduğu ve taraflar arasında da aynı hukuki sebeplerin ileri sürüldüğü anlaşıldığından, tapu kayıt uygulamasının tüm taşınmazlar birlikte değerlendirilerek yapılması ve uyuşmazlıkların birlikte çözülmesi gerekir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, bu dava dosyası, … 1. Kadastro Mahkemesi’nin 2013/19 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmeli ve bundan sonra taşınmazların tespitine dayanak tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu kaydının revizyon gördüğü tüm taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmazlara komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.06.1940 tarih 55/124 Esas, Karar sayılı müdahalenin men’ine ilişkin ilamı ve 01.04.1940 tarihli ölçekli haritası teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanmak suretiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca kapsamı haritasına göre belirlenmeli, mahkeme ilamının haritası zemine uygulanamaz ise ilamın sınırlarına itibar edilmeli, bu kapsamda ilamın sınırları ile tespit tapu kayıtları da oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi sağlanmalı, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek rapor ve haritasında yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar işaretlenmeli; dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine, uygulanan tapu kayıtları ile ilamın haritasını veya sınırlarının kapsadığı alanı gösterir şekilde keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli ve çakıştırmalı harita düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazların tespit dayanağı tapu kayıtlarının ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.06.1940 tarih 55/124 Esas, Karar sayılı müdahalenin men’ine ilişkin mahkeme ilamı haritası kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, ilamın taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağı, yine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde tapulu taşınmazların zilyedinin taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına tespit yapılacağı hükmü ve davacıların da tapu dışı harici satın alma ve zilyetliğe dayandıkları göz önüne alınarak, bu olguların dayanağını oluşturan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesi hükmünde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; tapu kayıtlarının ve ilamın uymaması veya miktar fazlası olması halinde ise, uyuşmazlığın Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen zilyetlik koşullarına göre çözümleneceği, yine kayıt sahiplerinden bazılarının tapuda kayıtlı bulunan gayri menkulü zilyetleri lehine tescilini kabul ettikleri, bu yoldaki kabulün ilgilileri bağladığı da dikkate alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı … ve … mirasçısı …’a iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.