Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/4425 E. 2021/3883 K. 21.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4425
KARAR NO : 2021/3883
KARAR TARİHİ : 21.04.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 57 parsel sayılı 4889,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ile 103 ada 58 parsel sayılı 4974,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 17.11.1936 tarih 139 sıra numaralı vergi kaydı uygulanarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 58 ve 57 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ile dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu gerekçesi ile yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 11.07.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu 101 ada 57 ve 58 parsellerin karayolu genişletmesi sebebi ile ifraz olduğu, 57 parselin ifrazla 68 ve 69 parsellere, 58 parselin ifrazla 70 ve 71 parsellere gittiği, bu parsellerden 68 ve 70 parsellerin tarla vasfı ile Hazine adına, 69 ve 71 parsellerin ise yol vasfı ile Hazine adına tescil edildiği bildirildiği halde mahkemece ifraz parsellerine ilişkin tapu kayıtları dosya arasına getirtilmemiş, sözkonusu ifraz işleminin dayanağı araştırılmamış, taşınmazın … tarafından kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı belirlenmemiştir. Ayrıca dava konusu parsellerin kadastro tutanaklarının edinme sebebi kısımlarında taşınmazların Hazine’ye ait vergi kaydı kapsamında kaldığı, Milli Emlak Müdürlüğünden alınan yazıda, bu yerin … tarafından kiralandığı (bu kişinin soyadının halen … olduğu) hususları yazılı olmasına rağmen tespite esas alınan vergi kaydı getirtilip usulünce uygulanmamış, tutanakların edinme sebebinde yazan kiralama işlemine ilişkin belgeler araştırılmamış, davacılarının taşınmazları kiralamaya istinaden kullanıp kullanılmadıkları üzerinde durulmamıştır. Ayrıca keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda 57 parselin kısmen orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiği halde bilirkişi raporuna ne gerekçe ile itibar edilmediği açıklanmadan taşınmazların tamamının davacı adına tesciline karar verilmiştir. Öte yandan Mahkemece, işin esası yönünden yapılan araştırma ve inceleme de yeterli olmayıp, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, Mahkemece hükme esas alınan raporlarda hava fotoğrafı incelemesi de yapılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece, dava konusu taşınmazların kiralanıp kiralanmadıkları, kamulaştırmaya konu olup olmadıkları araştırılmalı, olmuş iseler kira ve kamulaştırmaya ilişkin tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar ile tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ve bu haritalardan üretilen memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtildikten sonra taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç ziraat mühendisi, bir orman ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve bir fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında, kadastro tespitine esas alınan 17.11.1936 tarih 139 sıra numaralı vergi kaydı uygulanarak hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların nitelikleri, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların konumunun hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi istenmeli; ziraatçı bilirkişi kurulundan, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişi tarafından vergi kaydı ve varsa kiralama ve kamulaştırma haritasının kapsamı, kadastro paftasıyla ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan veren denetime elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; vergi kaydının revizyon gördüğü parseller varsa dikkate alınmalı, davacı tarafın kullanımının asli mi olduğu, yoksa kira sözleşmesi nedeniyle fer’i zilyetlik mi olduğu ortaya konulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine ve dahili … vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.