Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/4101 E. 2021/5401 K. 17.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4101
KARAR NO : 2021/5401
KARAR TARİHİ : 17.06.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, …, … ve … vekili tarafından Mahkemeye verilen dava dilekçesinde; … Mahallesi 374 ada 7 parsel ile kuru dere arasında kalan taşınmazın 46 cilt, 69 sayfa ve 47 sırada kayıtlı tapu ile …’nın babasına iskanen verildiğini, bu yerin murisin ölümü ile oğlu …’e kaldığını ve …’in bu yerin 95 dönümünü …’a, 98 dönümünü …’na, 100 dönümünü …’e sattığını, 100 dönümünü de halen kendisinin kullandığını, Medeni Yasa’nın 713. maddesine dayanarak bu kısımların davacılar adına tescilini talep etmiştir. Mahkemenin 2002/336 sayılı dava dosyası ile … mirasçıları, 46 cilt, 69 sayfa ve 47 sırada kayıtlı tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın hisseleri oranında … mirasçıları adına tescilini talep etmişlerdir. Mahkemece ilk hükümde …, … ve …’in davasının reddine, … mirasçılarının açtığı davanın kabulü ile (B) ile gösterilen 17.203,28 metrekare, (C) ile gösterilen 607,17 metrekare, (D) ile gösterilen 59.570,94 metrekare, (F) ile gösterilen 2.689,44 metrekare olmak üzere toplam 86.169,83 metrekarelik kısmın … mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar …, …, … ve … vekili ile davalı … İdaresi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 01.05.2008 tarihli ve 2008/3585-6739 Esas, Karar sayılı ilamıyla; … mirasçılarının, …, … ve …’in temyiz itirazlarının reddi ile davalarının reddine dair hükmün onanmasına; Hazine ve Orman İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile (B), (C), (D) ve (F) ile işaretli bölümlere yönelik olarak, davacıların tutundukları Mart 1965 tarih 9 numaralı tapu kaydının yüzölçümüne değer verilerek çekişmeli taşınmazların kuzeyinde bulunan 374 ada 2 numaralı parsele revizyon gördüğü ve bu parselin 37255 metrekare yüzölçümü ile tapu malikleri İsmail ve … … adına tespit edilip kesinleştiği belirtilerek, yöntemine uygun şekilde orman ve zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dosya yönünden davanın reddine, birleşen dosya yönünden kısmen kabulüne, … İli … İlçesi … Mevkiinde kain taşınmazın 25.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide belirtilen (B1) harfi ile gösterilen 12.340,03 metrekare kısmın, (C) harfi ile gösterilen 6.641,20 metrekare kısmın, (D1) harfi ile gösterilen 20.723,34 metrekare kısmın, (F) harfi ile gösterilen 2.689,38 metrekare kısmının veraset ilamındaki hisseleri oranında …adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, … ve arkadaşları vekili, Hazine, Orman İdaresi ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılardan … mirasçıları ile … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Önceki hükümle bu davacıların davalarının reddine karar verilmiş olup, hükmün temyiz edilmesi üzerine yukarıda değinilen Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ilamı ile temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, karar düzeltme taleplerinin reddi üzerine davanın reddine dair hüküm kesinleşmiş, eldeki temyiz incelemesine tabi davada aleyhlerine yeni bir hüküm de kurulmamış olduğundan temyiz istemlerinin REDDİNE,
2- Hazine, Orman İdaresi, … vekillerinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda (B1), (C), (D1) ve (F) harfleriyle gösterilen taşınmazlarda gerçek kişiler yararına zilyetlik yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmiş ise de yetersiz araştırma ve inceleme sonucunda hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; inceleme ve uygulamada kullanıldığı bildirilen 1957 tarihli hava fotoğrafının taşınmazı kapsamadığı bildirilerek 1993 tarihli hava fotoğrafı esas alınarak inceleme ve uygulama yapılmıştır. Halbuki bozma ilamında değinilen hususların araştırılması ve incelenmesi için eski tarihli hava fotoğraflarının getirtilerek incelenmesi gereklidir. Harita Genel Müdürlüğünün internet sayfasında yöreye ait olan 1957 tarihli hava fotoğrafları dışında 1964-1972 ve 1977 tarihli hava fotoğraflarının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyadaki bilgi ve belgelere göre temyize konu taşınmazlar … Köyü kadastro sahası içinde kalmaktadır. Çekişmeli taşınmazların bu köyde 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro paftası üzerine bazı bölümlere fundalık, bazı bölümlere fundalık ve çamlık yazılmak sureti ile tescil harici bırakıldığı; … Köyünde orman kadastrosunun 1967 yılında seri bazında yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, yöreye ait tüm hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilen memleket haritası ve varsa ortofoto haritaları getirtildikten sonra bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, iki jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak yukarıda belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmaza komşu kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanaklarının dayanakları uygulanmalı, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa’nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa’nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş tahdit haritası, tahdit tutanakları ve tapulama paftası uygulattırılmalı; taşınmazın konumu uzman ve fenehli bilirkişilere düzenlettirilecek tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilmeli; ayrıca yörede orman tahdidi seri bazında yapılmış olduğundan yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hukuken ve bilimsel olarak ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12’nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Yasa’nın 1/j bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmelidir. Getirtilen hava fotoğrafları ile ortofoto haritaları stereoskop aleti vasıtasıyla ya da gelişmiş tarayıcı programlar kullanılarak incelenmeli, kadastro paftası hava fotoğraflarına ve ortofoto haritalarına aplike edilip bu belgelerde taşınmazlar gösterilerek, önceki keşiflerde alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporlarındaki tespitler de gözönünde bulundurularak, çekişmeli taşınmazların öncesinin orman olup olmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişiden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla ve önceki bilirkişi raporları ile karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalılardan Hazine, Orman İdaresi ve … Büyükşehir Belediyesinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı …’na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.