YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4073
KARAR NO : 2021/4941
KARAR TARİHİ : 07.06.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 53, 106 ada 3, 108 ada 2, 110 ada 2, 118 ada 2 ve 7, 122 ada 85, 121 ada 51, 59, 81, 84 ve 121, 124 ada 2, 126 ada 10 ve 77, 132 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar ham toprak vasfıyla hazine adına, 121 ada 88 parsel sayılı taşınmaz mezarlık vasfıyla KTK adına, 106 ada 6 ve 13, 121 ada 83, 85, 86, 89, 124 ada 3 ve 4 , 126 ada 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19, 24, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı kişiler adına tespit edilmiştir. Davacı … İdaresi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm Yargıtay tarafından … Belediyesi ile … Büyükşehir Belediyesi’nin davaya dahil edilmesi gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 121 ada 85 ve 89, 124 ada 3 ve 4, 126 ada 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar ile 106 ada 6 ve 13, 121 ada 83 ve 86, 126 ada 11, 12, 13, 14, 16, 17, 18, 19 ve 24 parsel sayılı taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin tespit gibi tesciline, 103 ada 53, 106 ada 3, 108 ada 2, 110 ada 2, 118 ada 2 ve 7, 122 ada 85, 121 ada 51, 59, 81, 84, 88 ve 121, 124 ada 2, 126 ada 10 ve 77, 132 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar ile 106 ada 6 ve 13, 121 ada 83 ve 86, 126 ada 11, 12, 13, 14, 16, 19 ve 24 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin ve 126 ada 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazıarn (A) ve (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … İdaresi ile davalılar Hazine, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de, çekişmeli taşınmazların eski tarihli hava fotoğrafları ile tespit tarihinden 20 yıl önceki haritası ve hava fotoğrafarındaki durumları incelenerek denetlemeye elverişli şekilde bilirkişi raporuna aktarılmamış ve bu suretle taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadıkları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuştur.
O halde Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.