Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2020/3637 E. 2021/798 K. 05.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3637
KARAR NO : 2021/798
KARAR TARİHİ : 05.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazlar hakkında açılan dava dosyaları araştırılıp getirtilerek, yapılan uygulamada bu dosyalardan yararlanılmadığı, orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda eski ve yeni tarihli hava fotoğrafları üzerinde aplikasyon ve taşınmazın kullanım durumuna ilişkin olarak değerlendirme yapılmadığı, taşınmazın 1958 tarihli hava fotoğrafında maki alanı olduğunun bildirildiği ancak topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve arazide de klizimetre ile ölçüm yapılarak gerçek eğim durumunun belirlenmediği ve ziraat bilirkişi tarafından ise imar ve ihya ile zilyetlik hususlarının yeterince araştırılarak açıklanmadığı belirtilerek; dava konusu taşınmaza komşu taşınmazlara karşı açıldığı anlaşılan, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/112 Esas sayılı dava dosyasının getirtilmesi, başkaca dava açılan yerler olup olmadığının mahkemelerden araştırılması; davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne, dava konusu … ili … ilçesi … mahallesinde kain harita mühendisi … ve fen memuru …’un 27.12.2016 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile işaretli 4.342.20 metrekarelik kısmın orman vasfı ile … adına aynı köy son parsel numarası verilerek tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapor ve krokide (B) harfi ile işaretli 3.545.08 metrekarelik kısmın tarla vasfı ile aynı köy son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup, anılan Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikte davalarda, husumetin Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda dava, Hazine ile ilgili kamu tüzel kişisi olarak … Belediye Başkanlığına yöneltilmiş olup, hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım sıfatını kazanan … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden esas hakkında hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, ziraatçi bilirkişi raporları, taşınmazın ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla kullanıldığı hususlarının belirlenmesi bakımından soyut nitelikte olduğu halde 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, hava fotoğraflarında yapılan inceleme sonucu sunulan raporda, taşınmazın hangi tarihlerde ne şekilde kullanıldığı ile ilgili bilgi verilmemiş ve dava konusu taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı da araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, davasını … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ nada yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sormalı, bildirdiği deliller toplanmalı, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planı sınırları içinde kalıp kalmadığı, imar planı sınırları içinde kalıyorsa hangi yıl imar planı sınırları içine alındığı ve imar planının hangi tarihte kesinleştiği … ile … Büyükşehir Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevabi yazı ile varsa imar planına ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın imar planı kapsamına alındığının anlaşılması halinde bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü’nden getirilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olup olmadığını ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi belirtir nitelikte, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye dosya içerisinde bulunan ve yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresi hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli böylelikle davacı yararına, taşınmazın imar planı kapsamında bulunması halinde imar planının onaylandığı tarihe, imar planı kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde ise dava tarihine kadar zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.